Translation of "Kiliseye" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Kiliseye" in a sentence and their japanese translations:

Kiliseye gidiyorum.

教会に行きます。

Artık kiliseye gitmiyorum.

もう教会に行かないです。

- Pazar günü kiliseye giderim.
- Pazar günleri kiliseye giderim.

私は日曜日に教会に行く。

- O, ayda yılda bir kiliseye gider.
- O, nadiren kiliseye gider.
- O seyrek olarak kiliseye gider.
- O, bayramdan bayrama kiliseye gider.

- 彼は滅多に礼拝に行かない。
- 彼は滅多に教会に行かない。

Her pazar kiliseye giderim.

- 毎日曜日に教会に行きます。
- 毎日日曜教会へ行きます。
- 毎週日曜日教会へ行きます。
- 毎週日曜日は教会に行きます。

Pazar günleri kiliseye giderim.

日曜には私は教会に行く。

Pazar günü kiliseye giderdim.

- 昔日曜日には教会に行ったものだ。
- 昔、日曜日には教会へ行ったものだ。
- 以前は日曜日に教会に行っていた。

Pazar günü kiliseye giderim.

日曜には私は教会に行く。

Her gün kiliseye giderim.

- 毎日教会へ行きます。
- 毎日教会に通っています。

Noel arefesinde kiliseye gittiler.

彼らはクリスマスイブに教会に行った。

Tom kiliseye gider mi?

- トムは教会に行くの?
- トムは教会に通ってるの?

Bu akşam kiliseye gideceğiz.

今夜教会に行くよ。

O nadiren kiliseye gider.

彼は滅多に教会に行かない。

Bu sabah kiliseye gittim.

私は今朝教会へ行きました。

Pazar günleri kiliseye giderdim.

昔は日曜日に教会へいったものでした。

Neredeyse hiç kiliseye gitmem.

僕が教会に行くことはほとんどない。

Onunla birlikte kiliseye gittim.

私は彼と教会へ行きました。

Bugün kiliseye gitmek istemiyorum.

今日、礼拝堂に行きたくない。

Bu gece kiliseye gidiyorum.

今夜教会に行くよ。

O elbette kiliseye gelecek.

彼はきっと教会へ来るだろう。

Kiliseye varana kadar dümdüz git.

教会に着くまでまっすぐ行きなさい。

Kiliseye giden kimse Tanrı'ya inanır.

教会に行く人はみんな神を信じています。

Onlar Pazar sabahı kiliseye giderler.

彼らは日曜日の朝教会へ行く。

Onlar pazar günü kiliseye giderler.

彼らは日曜日に教会へ行きます。

Şapkamı çıkardım ve kiliseye girdim.

私は帽子を取り、教会に入った。

Kiliseye giden herkes Tanrı'ya inanıyor.

教会に行く人はみんな神を信じています。

Kiliseye girince dizlerinin üstüne çöktü.

彼女は教会に入ると、ひざまずいた。

Ben araba ile kiliseye giderim.

- 私は車で教会へ行きます。
- 教会には車で行ってるんです。

Onlar her Pazar kiliseye giderler.

彼らは毎週日曜日に教会へ行く。

Pazar, insanların kiliseye gittiği gündür.

- 日曜日は人々が教会に行く日である。
- 日曜は人々が教会に行く日である。

Çocukken her pazar kiliseye gittim.

私は子供の頃毎日曜日に教会にいきました。

Bayan Smith kiliseye arabayla gider.

スミス夫人は車で教会に行きます。

Babam pazar günü kiliseye gider.

私の父は日曜日に教会へ行く。

Bazı insanlar Pazar sabahı kiliseye gider.

日曜日の朝に教会に行く人もいる。

Kiliseye giden bütün insanlar Tanrıya inanır.

教会に行く人はみんな神を信じています。

Biz Amerika'dayken her pazar kiliseye giderdik.

私たちはアメリカにいたころ日曜日ごとに教会へ行った。

Yaşamın her adımında insanlar kiliseye gidiyor.

あらゆる職業の人々が教会に行く。

Çok nadir, kırk yılda bir, kiliseye gider.

彼はまあ、めったに教会に行かない。

Anne ve babası her Pazar kiliseye giderler.

彼の両親は毎週日曜日に教会へお祈りに行きます。

Yaralı, hastaneye ve ölü ise kiliseye kaldırıldı.

けがをした人は病院に、死んだ人は教会に運ばれた。

Ben kırk yılda bir kez kiliseye giderim.

めったに教会には行かない。

O, pazar günleri kiliseye gitmeyi ihmal etmez.

彼女は日曜日には必ず教会に行きます。

O, yaşlı kadının elini tuttu ve kiliseye götürdü.

彼女はおばあさんの手を取って教会まで連れていきました。

Erkek kardeşim nadiren, kırk yılda bir, kiliseye gider.

私の弟は、教会へ行くことはたとえあるにしてもめったにない。

Kiliseye giden insanlar görünüşe göre Tanrı varlığına inanıyorlar.

教会に行く人は、神の存在を信じているということだ。

Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.

トムは一緒に教会に行くようメアリーへの説得を試みた。