Translation of "Mali" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Mali" in a sentence and their japanese translations:

Mali sıkıntılar yaşıyorum.

私は経済的に困っている。

Mali bakımdan karısına güveniyor.

彼は経済的に妻に頼っている。

Mali açıdan bağımsız oldu.

彼は経済的に自立した。

Mali yardım için ona güvenebiliriz.

- 私たちは金銭面で彼を頼りにできる。
- 我々は財政的援助を彼に頼ることが出来る。

Mali açıdan ona yardım ettik.

私たちは金銭的に彼を援助した。

Babam beni mali olarak destekleyecek.

父が金銭的援助をしてくれます。

Tom'un mali olarak başı dertteydi.

トムは経済的に困難な状況だった。

Mali yardım için ona güvenemezsin.

あなたは彼の金銭面での援助を当てにはできない。

Mali yardım için size güveniyoruz.

あなたの財政上の援助をあてにしています。

Bir mali sıkma politikası yürürlüğe giriyor.

金融引き締め政策が実施されている。

Onun üstünde mali bir yük değildi.

彼は家計の上で彼女の負担にはなっていなかった。

Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.

財政状態は週ごとに悪化している。

İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.

雇用危機の中で労働者は金銭的打撃を受けています。

- Finansal zorluk çekiyorlar.
- Mali zorluklar yaşıyorlar.

彼らは財政困難に苦しんでいる。

Ekonomi, mali krizden hala tamamen kurtulmadı.

経済はまだ金融危機から完全に立ち直ってはいません。

O hâlâ mali olarak ailesine bağlı.

彼女はまだ親に頼っている。

Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.

彼らは苦労して1997会計年度の予算を作成した。

Fiyatların yükselip alçalması, mali bir krize neden oldu.

物価の上がり下がりが金融危機を引き起こした。

Şirketinizle olan mali sorunlarımızı halletmede yardımınızı istirham etmek istiyoruz.

貴社との間の財政上の問題を解決するために貴社のご助力を仰ぎたく、お願いをする次第です。

Biz mali olarak sıkıntılıydık, uzun lafın kısası, biz iflastaydık.

我々は財政的に困窮していた。要するに破産したのだ。

Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.

この財務調査は会社の資産を評価することも含みます。

Bir milletin para ve mali politikalarının yeterli karışımına sahip olması önemlidir

一国にとって金融政策と財政政策の適切な組み合わせが大切である。

O mali skandala neden olan asıl kişi ABC yatırım bankasının başkanıdır.

その金融不祥事を起こした主な人物は、ABC投資銀行の社長です。

Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.

日本の財政当局は経済運営に対する国民の信頼を回復するため手段を考慮中である。

Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir.

財務的な事柄に関して、ジョーンズ氏は会社の誰よりも知っている。

- Ressamı maddi olarak desteklediler.
- Ressama mali olarak yardım ettiler.
- Ressama parasal yönden yardımcı oldular.

彼らはその画家を財政的に援助した。