Translation of "Planlıyor" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Planlıyor" in a sentence and their japanese translations:

- İşine başlamayı planlıyor.
- İşini kurmayı planlıyor.

彼は自分の事業を始めようとしている。

İşini geliştirmeyi planlıyor.

彼は商売を拡張しようと計画している。

Ne yapmayı planlıyor?

彼は何をしようとしているのか。

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

君は海外へ行くつもりですか。

İki şirket birleşmeyi planlıyor.

2社は合併を計画している。

Oriental Hotel'da kalmayı planlıyor.

彼女はオリエンタルホテルに泊まるつもりです。

Uzun kalmayı planlıyor musun?

長くいらっしゃるつもりですか。

Güzellik yarışmasına katılmayı planlıyor.

彼女は美人コンテストに参加するつもりだ。

Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.

彼女はボーイフレンドと別れるつもりだ。

Toplantıya katılmayı planlıyor musun?

- 君はその会合に出席するつもりですか。
- 君はその会合に参加するつもりですか。
- その会合には出席する予定ですか。

- Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- O erkek arkadaşıyla ilişkiyi bitirmeyi planlıyor.

- 彼女はボーイフレンドと別れるつもりだ。
- 彼女ね、彼と別れるつもりなのよ。

Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.

ディックは独りで行くつもりだ。

İzinli olarak eve gitmeyi planlıyor.

彼は休暇に帰省することにしている。

Sanırım o bir şey planlıyor.

彼は何か企んでいるように思える。

O, arabayı almayı planlıyor musunuz?

あの車を買うつもりですか。

Tom'a yardım etmeyi planlıyor musunuz?

トムを助けるつもりですか。

Onlara yardım etmeyi planlıyor musunuz?

彼らを助けるつもりですか。

Tom bir aktör olmayı planlıyor.

トムは俳優になる計画を立てた。

- 10:00'a kadar çalışmayı planlıyor musun?
- Saat ona kadar çalışmayı planlıyor musun?

- あなたは10時まで仕事をしているつもりですか。
- 10時まで仕事を頑張るつもりですか?
- 10時まで仕事するつもりなの?

Büyükbabam önümüzdeki yıl emekli olmayı planlıyor.

祖父は、再来年引退する予定です。

Hâlâ Tom ile evlenmeyi planlıyor musun?

あなたはまだトムと結婚するつもりでいるの?

Okuldan sonra bir mektup yazmayı planlıyor.

彼女は放課後手紙を書くつもりです。

Ağabeyim bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.

兄は製薬工場で働こうと思っている。

O, zengin bir adamla evlenmeyi planlıyor.

彼女は金持ちと結婚するつもりだ。

Boston'da uzun süre kalmayı planlıyor musun?

ボストンには長く滞在する予定なんですか?

Onlar demiryolunu sonraki şehre uzatmayı planlıyor.

彼らは隣町まで鉄道を延長することを計画している。

Tom Boston'a geri dönmeyi planlıyor mu?

トムはボストンに戻る予定なんですか?

Yeni bir bilgisayar almayı planlıyor musun?

新しいコンピューターを買う計画を立ててるの?

Tom bugün onu yapmayı mı planlıyor?

今日、トムはそれをやる予定になってるの?

Tom ile Boston'a gitmeyi planlıyor musun?

トムとボストンに行く計画をしてるの?

Tom yarın sabah erkenden kalkmayı planlıyor.

トムは明日の朝早く起きようとしている。

Şirket yeni ürünü 1.000 dolara satmayı planlıyor.

新製品を1000ドルで販売する計画です。

Yağmur yağsada yağmasada Fujita piknik yapmayı planlıyor.

雨が降ろうが降るまいが、藤田はピクニックをしようと計画している。

Babam gelecek hafta yurt dışına gitmeyi planlıyor.

- 父は来週海外へ行く予定だ。
- 父は来週海外へ行くつもりだ。
- 父は来週海外に行く予定だ。

Kapanış törenine birçok konuk davet etmeyi planlıyor.

彼は閉会式には沢山の客を招待することを計画するでしょう。

Kocası yeni bir aylık dergi yayınlamayı planlıyor.

彼女の夫は新しい月刊雑誌を出版するつもりだ。

Tom hasta olmasına rağmen okula gitmeyi planlıyor.

トムは病気なのに、学校に行くつもりなんです。

Tom ve Mary'nin düğününde olmayı planlıyor musun?

トムとメアリーの結婚式に出席するつもりなの?

Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.

- 私たちの会社は新しい化学工場をロシアに建設する計画をしている。
- わが社は新しい化学工場をロシアに建設することを計画している。

Gelecek hafta sonu Tom'la Boston'a gitmeyi planlıyor musun?

次の週末はトムとボストンに行く予定なの?

O şimdi gelecek yıl yurt dışında eğitim yapmayı planlıyor.

彼は、いま来年留学する計画を立てています。

Tom Mary'nin doğum günü için özel bir şey planlıyor.

トムはメアリーの誕生日に何か特別なことを計画している。

Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında yaptırmayı planlıyor.

トムは病気なのに、時間通りに宿題を終わらせるつもりでいるんです。

Tom'un doğum günü için özel bir şey yapmayı planlıyor muydun?

トムの誕生日に、何か特別なことを計画していたの?

Erkek arkadaşım para biriktirmeyi ve bir spor araba almayı planlıyor?

私の彼氏は、お金をためてスポーツカーを買う計画がある。

- Yuriko mobilya işine geçmeyi tasarlıyor.
- Yuriko mobilya işine geçmeyi planlıyor.

百合子は家具業界への進出を企図している。

Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamayı planlıyor.

トムは一年以上ボストンに住むつもりだ。

Saat 10:00'a kadar çalışmaya devam etmeyi planlıyor musun?

10時まで仕事を頑張るつもりですか?