Translation of "Yurtdışına" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yurtdışına" in a sentence and their japanese translations:

Yurtdışına gitmeyi düşünüyorum.

外国に行こうと思っている。

Haber yurtdışına yayıldı.

そのニュースは広く知れ渡った。

O, yurtdışına gitti.

彼女は外国に行ってしまった。

O yurtdışına gitti.

彼は外国へ行った。

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

君は海外へ行くつもりですか。

Mary'nin yurtdışına gittiğini biliyorum.

私はメアリーが外国へ行ったことを知っている。

Ben yurtdışına gitmek istiyorum.

- 私は外国に行きたい。
- 外国へいきたい。

O, yurtdışına gitmekten vazgeçti.

彼は海外旅行をあきらめた。

Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?

君は海外へ行くつもりですか。

Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.

私は来年外国へ行きます。

Babam bazen yurtdışına gider.

私の父は時々外国へ行きます。

Yurtdışına çıkınca kızını yanında götürdü.

外国へ行く時は必ず娘を連れて行った。

Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.

海外へ行く学生の数が増えている。

Yurtdışına gitmek için can atıyor.

彼はしきりに外国へ行きたがっている。

Gençken yurtdışına gitmeni tavsiye ederim.

若いうちに海外へ行かれることをお勧めします。

Ben genç olsam, yurtdışına giderim.

私が若ければ、外国へ行くのだが。

Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.

ケンは外国に行くことに決めた。

Yeterli param olsa, ben yurtdışına gidebilirim.

- もし十分なお金を持っていれば、海外へ行けるのに。
- 十分なお金があれば海外に行けるのに。

O, yurtdışına gitme hakkındaki fikrini değiştirdi.

彼は外国に行くことについて考えを変えた。

Onun gelecek yıl yurtdışına gitmesi bekleniyor.

彼は来年は外国へ行く予定です。

O, iki yıl önce yurtdışına gitti.

- 彼は2年前に洋行した。
- 彼は2年前海外へ行った。

O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.

彼は来年外国旅行をする。

Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız.

海外に行くときは、めがねをもう1つ持っていったほうがいいですよ。

Herhangi biri ve herkes yurtdışına gitmek ister.

猫もしゃくしも外国へ行きたがる。

O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.

彼は飛行機での海外旅行を好む。

O, İngilizce eğitimi almak amacıyla yurtdışına gitti.

彼は英語を学ぶ目的で海外に行った。

Bugüne kadar gemi ile yurtdışına seyahat ettin mi?

あなたは船で海外旅行をしたことがありますか。

Yurtdışına seyahat ederseniz, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız vardır.

海外旅行をするとき、普通はパスポートが必要になります。

- Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktınız?
- Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktın?

あなたは海外へ遊びで行きましたか、それとも商売でしたか。

O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.

その当時海外旅行に行ける人はほとんどいなかった。

Babasının ani ölümü nedeniyle, eğitim için yurtdışına gitmekten vazgeçti.

彼は父の急死のために留学するのをあきらめた。

- Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.
- Gelecek yıl yurt dışına çıkacağım.

来年、海外へ行きます。

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

- 君はどれくらいよく海外に行きますか。
- きみはどれくらいよく外国へ行きますか。

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.

海外へ留学に出かける学生の数が毎年増加している。

- O tek başına yurt dışına gitti.
- Tek başına yurtdışına çıktı.

- 彼は一人で外国へ行ってしまった。
- 彼はひとりで外国へ行ってしまった。

Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.

海外に行くと必ず、時差ぼけと下痢に悩まされる。

- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.

彼は外国へ行こうと決心した。

Ben üniversitede iken sıkı İngilizce eğitimi alsaydım, herhangi bir zamanda yurtdışına seyahat edebilirdim.

大学時代にもっとしっかり英語を勉強していたら、いつでも海外旅行できるのに。