Translation of "Yerden" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Yerden" in a sentence and their japanese translations:

Saklandığı yerden çıktı.

その子はかくれていた所から出てきた。

Kalemi yerden al.

その鉛筆を床から拾い上げなさい。

Bu yerden çıkalım.

ここから出よう。

Durduğu yerden sürücüyü görebiliyordu.

彼女の立っていた場所から運転者が見えた。

Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.

彼は故郷から遠く離れて住んでいる。

Tom kitabı yerden aldı.

トムは本を床から拾い上げた。

Tom malzemeleri yerden kaldırdı.

トムは床から物を拾い上げた。

Durduğum yerden kuleyi görebiliyorum.

私の立っている場所からその塔が見える。

Bıraktığın yerden okumaya başla.

この前やめた所から読み始めなさい。

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

- 火のないところに煙は立たず。
- 火のない所には煙はたたぬ。
- 火のないところに煙は立たぬ。

Keşke bu korkunç yerden gidebilsem.

ただ、この恐ろしいところから出られたらと思うだけです。

Tom kırık bardağı yerden aldı.

トムは床から割れたガラスを拾い上げた。

Durduğumuz yerden Biwa Gölü görülebiliyordu.

- 私達の立っているところから琵琶湖が見えた。
- 私たちが立っている場所から琵琶湖が見えた。

O, yerden bir mendil aldı.

彼は床からハンカチを拾った。

Geçit törenini bulunduğum yerden iyi göremiyordum.

パレードは私のいたところからはよく見えなかった。

O, bir yerden bir yere taşındı.

彼は各地を転々と移動した。

Ben o kişiyi bir yerden tanıyorum.

どこかで見かけたような人だ。

Onlar bir yerden bir yere taşınıyorlar.

- 彼らはあちこちへと移動してきます。
- あれらはあちこちへと移動していきます。

Tom yerden bir bozuk para aldı.

トムはコインを拾った。

Geçen hafta kaldığımız yerden okumaya devam edelim.

先週止めたところからまた読み始めましょう。

Ben bu yerden her zaman nefret ettim.

私はこの場所がいつも嫌いだった。

Onu aramak için bir yerden bir yere gitti.

彼女はあちこち彼を捜して歩いた。

- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Hiçlik, hiçlikten gelir.

火のない所には煙はたたぬ。

Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?

水を使ってタランチュラを 流し出すのか

Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.

私はスキー中に2箇所も骨折した。

Kısa bir moladan sonra işine kaldığı yerden devam etti.

彼は短い休息の後、仕事を再開した。

Siz Amerikalıların bir yerden bir yere taşınmayı sevdiğinizi duydum.

あなた方アメリカ人はあちこち引っ越すのが好きだそうですね。

yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.

より高い場所にし 高い防波堤も設けさせました

- Sen de klostrofobik misin?
- Sen de kapalı yerden korkar mısın?

あなたも閉所恐怖症なの?

- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Dumanın olduğu yerde ateş vardır.

煙のある所には火がある。