1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Polish
  4. Erkekler

Translation of "Erkekler" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Erkekler" in a sentence and their polish translations:

Erkekler domuzdur.

Faceci to świnie.

Erkekler ne yapıyorlar?

Co robią mężczyźni?

Erkekler de ağlar.

Mężczyźni też płaczą.

Başka erkekler de ötmekte.

Inne samce robią to samo.

Eş arayan âşık erkekler.

To amory samców szukających partnerki.

Erkekler şehvetli kadınları severler.

Mężczyźni uwielbiają kochliwe kobiety.

Erkekler öğle yemeği yiyor.

Mężczyźni jedzą lunch.

Erkekler aslanları avlamaya gitti.

Mężczyźni poszli polować na lwy.

Gerçek erkekler çay içerler.

Prawdziwi mężczyźni piją herbatę.

Erkekler saniyede bin sperm üretir

Produkują tysiąc plemników na sekundę.

Basitçe ifade edeyim, erkekler kadınlara,

Ujmując rzecz prosto, mężczyźni zakochują się w kobietach,

Bütün erkekler görevlerini yerine getirdi.

Wszyscy spełnili swoje obowiązki.

Erkekler şu iki tepkiden birini veriyor.

Mężczyźni reagują na dwa sposoby.

Fakat daha tecrübeli erkekler yolunu kesiyor.

Ale bardziej doświadczone samce blokują mu drogę.

Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Mężczyźni i kobiety potrzebują siebie nawzajem.

Erkekler, kadınlar hakkında hiçbir şey bilmezler.

Mężczyźni nie wiedzą nic o kobietach.

Onun gibi erkekler hakkında her zaman kuşkuluyum.

Zawsze jestem nieufny wobec ludzi takich, jak on.

Genel olarak konuşursak, erkekler kadınlardan daha uzundur.

Ogólnie mówiąc, mężczyźni są wyżsi od kobiet.

Peki neden erkekler için bir hapa ihtiyaç var?

Dlaczego świat potrzebuje męskiej tabletki?

Dişi, yumurtalarını bırakır bırakmaz erkekler sperm bulutları saçıyor.

Kiedy tylko uwolni jajeczka, samce wypuszczają smugę plemników.

Bir dergi erkekler için ve diğeri kızlar için.

Jedno z czasopism jest dla chłopców, drugie - dla dziewcząt.

Erkekler, kadınlar, oğlanlar ve kızlar, onların hepsi insandırlar.

Mężczyźni, kobiety, chłopcy i dziewczynki są osobami.

Erkekler video oyunları oynayarak kızlardan daha fazla zaman harcar.

Chłopcy spędzają więcej czasu grając w gry komputerowe niż dziewczyny.

Eh, o bölgede, tabii ki işler erkekler ve kadınlar için farklıdır.

Uważam, że mężczyźni i kobiety będą się różnić w tym względzie.