Translation of "Bağıran" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Bağıran" in a sentence and their spanish translations:

- Kim bağırıyor?
- Bağıran kim?

¿Quién está gritando?

O bir tavuskuşu. Az önce bağıran bir tavuskuşuydu.

Es un pavo real. Un pavo real era el que chillaba justo ahora.

Tom bağıran fanatik kızlardan oluşan bir kalabalık tarafından çevrilmişti.

Tom fue rodeado por una horda de fanáticas mujeres chillando.

Eğer kimseye dokunamaz ve o bağıran kişinin simit sesi kısılırsa

si no puede tocar a nadie y el sonido del bagel de esos gritos se reduce

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.

Un astuto cazador, Cristóbal Colón, una vez se puso una caperuza roja y se adentró en el bosque. Sin dudarlo, atrajo al Gran Lobo Malvado, lo atrapó y se llevó a rastras al lobo que gritaba de vuelta a su barco.