Translation of "Babasına" in Spanish

0.030 sec.

Examples of using "Babasına" in a sentence and their spanish translations:

- Mary babasına benzer.
- Mary babasına çekmiş.

María se asemeja a su padre.

Çocuk babasına bakmaktadır.

El niño se parece a su padre.

O, babasına sarılıyordu.

Ella se aferraba a su papá.

O, babasına benziyor.

- Él se parece a su papá.
- Se parece a su padre.
- Él se parece a su padre.

O babasına benziyor.

Se parece a su padre.

Tom babasına benziyor.

Tom se parece a su padre.

Babasına saygısı var.

Tiene respeto por su padre.

Jack, babasına benzer.

Jack se parece a su padre.

Çocuk babasına benziyor.

Ese niño se parece mucho a su padre.

O çocuk babasına benziyor.

Ese niño se parece a su padre.

Sanırım o, babasına benziyor.

Creo que se parece a su padre.

O, biraz babasına benzer.

Él es un poco como su padre.

O, babasına çok benziyor.

Él se parece muchísimo a su padre.

Bugünkü durumunu babasına borçludur.

Lo que es él hoy se lo debe a su padre.

Caddede onun babasına rastladım.

Me encontré con su padre en la calle.

O, babasına sorular sorar.

Él le hace preguntas a su padre.

Tom'un gözleri babasına benziyor.

Tom tiene los ojos de su padre

O, nadiren babasına yazar.

Casi no le escribe a su padre.

Bu çocuk babasına benziyor.

Este niño se parece a su padre.

O, babasına çok benzemektedir.

Se parece mucho a su papá.

O, babasına saygı duyar.

Él respeta a su padre.

Babasına bir kazak ördü.

Ella tejió un jersey para su padre.

Eski Roma'da kadın bekarken babasına

Esperando a su mujer en la antigua Roma

Oğlan görünüşte hafifçe babasına benziyordu.

El chico se parecía vagamente a su padre en apariencia.

O, konuşma bakımından babasına benziyor.

Él se asemeja a su padre en su manera de hablar.

Tom, ana-babasına saygı duyar.

Tom respeta a sus padres.

Onun babasına benzediğini düşünüyor musun?

¿Crees que él se parece a su padre?

O, ölümüne kadar babasına baktı.

Ella cuidó a su padre hasta su muerte.

Anne-babasına bağımlı olmak istemiyor.

Ella no quiere ser dependiente de sus padres.

Şu çocuk babasına çok benziyor.

- Ese niño se parece a su padre.
- Ese niño se parece mucho a su padre.

O babasına bir kravat verdi.

Le dio una corbata a su padre.

O hemen hemen babasına benziyor.

Se parece mucho a su padre.

Jane'nin babasına benzediğini düşünmüyor musun?

¿No crees que Jane se parece a su padre?

Naoto görünüş olarak babasına benziyor.

Naoto ha salido a su padre en su aspecto.

Bob anne ve babasına nadiren yazar.

Bob no suele escribirles a sus padres.

Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.

Tom le preguntó a su padre si podía ir al cine.

Paula mutfakta babasına yardımcı olmak zorundadır.

Paula tiene que ayudar a su padre en la cocina.

O anne ve babasına yalan söylüyordu.

Le mintió a sus padres.

O anne ve babasına yalan söyledi.

Le mintió a sus padres.

Herkes onun babasına çok benzediğini söylüyor.

Todos dicen que se parece mucho a su padre.

O, anne ve babasına itaat etmez.

No obedece a sus padres.

Tom para istemek için babasına yazdı.

Tom escribió a su padre pidiéndole dinero.

O, babasına verdiği sözü yerine getiremedi.

Él no pudo cumplir la promesa que hizo a su padre.

O, bahçedeki işte babasına yardım etti.

Ella ayudó a su padre con el trabajo en el jardín.

Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır

Tom aún es dependiente de sus padres.

Robert hafta sonlarında dükkânda babasına yardım ederdi.

Roberto solía ayudar a su padre en la tienda los fines de semana.

Peter anne ve babasına içten dileklerini iletti.

Peter envió sus profundos deseos a sus padres.

Onun anne ve babasına büyük sevgisi var.

Ella siente un gran cariño por sus padres.

Zamanı geldi deyip babasına rest çekip şirketten ayrılıyor

diciendo que es hora de descansar a su padre y dejar la compañía

John ayda bir kez anne ve babasına yazar.

John les escribe a sus padres una vez al mes.

Tom babasına doğum günü hediyesi göndermeyi hiç aksatmaz.

A Tom nunca se le olvida enviarle un regalo de cumpleaños a su padre.

O çiftlikte babasına yardım etmek için yeterince güçlüydü.

Era lo suficientemente fuerte como para ayudar a su padre en la granja.

O bir kitap aldı ve onu babasına verdi.

Él compró un libro y se lo dio a su padre.

Tom babasına doğum günü hediyesi göndermeyi hiç unutmaz.

A Tom nunca se le olvida enviarle un regalo de cumpleaños a su padre.

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

- De tal palo, tal astilla.
- De tal palo tal astilla.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.

Ella le prometió a su padre que llegaría a tiempo para almorzar.

- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
- Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.

Él es económicamente independiente de sus padres.

- O onun kendi babasına yardım etmesini istedi.
- Ondan, babası için yardım istedi.

Ella quería que él le ayudara a su padre.