Translation of "Dünyasında" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Dünyasında" in a sentence and their spanish translations:

Hayal dünyasında yaşıyor.

Ella vive en un mundo de fantasía.

Çok kuvvetli seçenekler dünyasında yaşıyoruz.

Vivimos en un mundo en el que las opciones abruman.

O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.

Vive en un mundo de fantasía.

Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.

El problema de Tom es que él vive en su propia burbuja.

Ben her zaman hayaller dünyasında yaşıyorum.

- Siempre estoy viviendo en el mundo de los sueños.
- Vivo en un mundo de ensoñación permanente.

- İngilizce, bugünün dünyasında çok önemli bir dildir.
- İngilizce, günümüz dünyasında çok önemli bir dildir.

El inglés es un idioma muy importante en el mundo de hoy.

Futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları

futbolistas que tienen una relación con la mafia en el mundo del fútbol

İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Creo que necesitamos la misma idea en los negocios.

Stalin tüm insanların babasıydı – kendi sağlıksız hayal dünyasında.

Stalin era el padre de todos los pueblos, en su propia enfermiza imaginación.

O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.

Él no es lo suficientemente agresivo para triunfar en los negocios.

AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.

No puedo seguir la pista de todos los cambios que se están dando en el mundo de la investigación del SIDA.

O iş dünyasında başarılı olmak için ne gerekliyse sahip.

Él tiene lo que se necesita para triunfar en el mundo de los negocios.

Da sel olacak . Arap dünyasında küresel ısınma daha merhametli olmayacak

este de China, así como en India y Japón. En el mundo árabe, el calentamiento global

Bağdatın düşüşünden bir yıl sonra bile İslam dünyasında bunun şoku hissediliyordu.

Un año después, mientras las réplicas de la caída de Bagdad aun se sentían a través del

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.

Los diferentes modos de culto que prevalecieron en el mundo romano fueron todos consideraros por el pueblo como igualmente verdaderos, por el filósofo como igualmente falsos, y por el magistrado como igualmente útiles. Y así la tolerancia produjo no sólo la indulgencia mutua, sino incluso la concordia religiosa.