Translation of "Güneşin" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Güneşin" in a sentence and their spanish translations:

Güneşin peşinden koştum.

Corrí tras el sol.

Ve güneşin batmasını bekleyebiliriz.

Y esperamos que el sol baje.

Güneşin batıdan doğması acaba

Me pregunto si sale el sol del oeste

Güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek

para protegerse de los rayos nocivos del sol

Güneşin ısısı kili sertleştirir.

El calor del sol endurece la arcilla.

Tom güneşin keyfini çıkarıyor.

Tom está disfrutando bajo el sol.

Güneşin ışıltısı gözlerimi acıtıyor.

El resplandor del sol me lastima los ojos.

Güneşin batışını seyretmeyi severim.

- Me gusta contemplar el ocaso.
- Me gusta ver la puesta de sol.

Dünya güneşin etrafında döner.

- La tierra da vueltas alrededor del sol.
- La Tierra gira en torno al Sol.

Dünya güneşin yörüngesinde döner.

- La tierra se mueve alrededor del sol.
- La Tierra orbita al Sol.
- La Tierra se mueve orbitando alrededor del Sol.

Fakat güneşin fazlası da öldürebilir.

Pero demasiado sol puede matar,

...güneşin sıcağının tadını çıkarma vakti.

antes de que vuelva a caer la noche.

Güneşin dağların ardında batışını izledik.

Contemplamos la puesta de sol tras las montañas.

Güneşin bulutların arasından baktığını görebilirsin.

Se puede ver el sol asomando entre las nubes.

Bulutlar olmasa güneşin tadını çıkaramayız.

Si no hubiera nubes, no sabríamos disfrutar del sol.

Bulutlar olmasa, güneşin varlığına sevinemeyiz.

Si las nubes no existieran, entonces no disfrutaríamos del sol.

Onun güneşin oğlu olduğunu düşünüyorlardı.

Pensaban que era el hijo del sol.

Onu güneşin oğlu olduğunu düşündüler.

Pensaban que era el hijo del sol.

Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz.

Si se mira la puesta de sol en un día caluroso y húmedo, se puede ver la humedad cambiando la forma del sol.

Ama bütün boş vaktimi güneşin altında

pero desde que volví a la soleada California,

Güneşin doğuşu genelde insanlara uyan işaretidir

El amanecer es generalmente una señal para levantarse,

Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.

Se creía que el atardecer indicaba el fin de su actividad.

İnsanlar güneşin, dünyanın çevresinde döndüğünü düşünürlerdi.

La gente solía pensar que el sol giraba alrededor de la Tierra.

Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.

Vimos al sol hundirse bajo el horizonte.

Güneşin dünyanın etrafındaki hareketi bir yanılsamadır.

El movimiento del Sol alrededor de la Tierra es una ilusión.

Güneşin altında yeni bir şey yok.

Nada nuevo bajo el sol.

Güneşin altında bırakılmış süt kabı gibi kokuyordu.

Era como un contenedor de leche abandonado al sol.

Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.

El atardecer trae un respiro del calor del día.

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

En las selvas de todo el mundo, el sol poniente desencadena cambios.

Kanyon yarığından çıktık. Şimdi yine güneşin sıcağındayız.

Ya salimos del cañón. Y estamos, otra vez, bajo el sol.

Dünya güneşin etrafında bir yörüngede hareket eder.

La Tierra se mueve en una órbita alrededor del Sol.

Bizi alevli güneşin altında pişirecek çılgın sıcaklık dalgaları.

olas de calor locas que nos cocinarán bajo un sol abrasador.

Güneşin altında okumak için ne güzel bir Pazar.

Qué bello domingo para leer al sol.

Ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.

Ya podemos refugiarnos aquí y esperar que baje el sol.

Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.

Por primera vez en tres meses, los osos sienten el calor del sol.

Saat güneşin konumuna göre bizim süreleri bölebildiğimiz bir olgudur

El reloj es un fenómeno que podemos dividir los tiempos según la posición del sol.

Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.

Con el sol que se fortalece, comienza una nueva vida y las dificultades se olvidan lentamente.

Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.

O vamos por la derecha a riesgo de exponernos al sol abrasador.

Merkür'ün yanlış tarafından fırlattığımız için korku içinde güneşin yörüngesine yaklaştık.

Nosotros estuvimos aterradoramente cerca de la órbita del sol porque despegamos del lado incorrecto de Mercurio.

Güneşin etrafında dönüşü 30 milyon yılı bulan kuyruklu yıldızlar bile var

incluso hay cometas con el sol girando alrededor de 30 millones de años