Translation of "Kamyon" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Kamyon" in a sentence and their spanish translations:

Kamyon nerede?

¿Dónde está el camión?

Kamyon gitti.

El camión se ha ido.

Kamyon tartılıyor.

El camión está siendo pesado.

- Bir kamyon sürdün.
- Bir kamyon sürdünüz.

Manejabas un camión.

İki kamyon çarpıştı.

Dos camiones chocaron juntos.

Bir kamyon sürüyorum.

- Estoy conduciendo un camión.
- Conduzco un camión.

Tom kamyon şoförüdür.

Tom es camionero.

kamyon ve otomobik sürücüleri

los choferes de autobuses y autos,

Bir kamyon köpeğe çarptı.

Un camión atropelló al perro.

Tom hiç kamyon sürmedi.

Tom nunca ha conducido un camión.

O bir kamyon kullanıyor.

Él conduce un camión.

Ben bir kamyon şoförüyüm.

- Soy un camionero.
- Soy camionero.

Ne büyük bir kamyon!

- ¡Qué camión más grande!
- ¡Qué gran camión!

Tom bir kamyon şoförü.

Tom es camionero.

Ben bir kamyon kullanırım.

Conduzco un camión.

Kamyon otomobil ile çarpıştı.

El camión chocó con un auto.

Kamyon yolda tüm hızıyla dönüyordu.

Un camión iba a toda velocidad por el camino.

Ben bir kamyon sürmeye alışkınım.

Estoy acostumbrado a manejar un camión.

Kapı kamyon için çok dardı.

El portón era demasiado angosto para el camión.

O, nasıl kamyon süreceğini bilir.

Él sabe cómo conducir un camión.

Neredeyse bir kamyon tarafından ezilecekti.

Ella estuvo a punto de ser arrollada por un camión.

Tom bir kamyon sürebilir mi?

¿Puede Tom conducir un camión?

Köpeğimiz bir kamyon tarafından ezildi.

Nuestro perro fue atropellado por un camión.

Büyük bir kamyon köşeye vardı.

Un enorme camión llegó doblando la esquina.

Köpek bir kamyon tarafından çarpıldı.

El perro fue impactado por un camión.

Yükü düştüğü için kamyon mecburen durdu.

El camión tuvo que parar porque su carga se había caído.

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!

¡Aguas! ¡Viene un camión!

Bir kamyon tarafından çarpılmaktan güçlükle kaçtım.

Por poco me salvé de que me chocara el camión.

Kardeşi otuz yıl kamyon sürücülüğü yaptı.

- Su hermano había sido camionero durante treinta años.
- Su hermano llevaba treinta años siendo camionero.

O bir kamyon tarafından yere serildi.

Él fue mandado a volar por un camión.

Bugün neredeyse bir kamyon tarafından çarpılıyordum.

Hoy casi me chocó un camión.

Birçok kamyon sürücüsü burada yemek yer.

Muchos camioneros comen acá.

Bir köpek bir kamyon tarafından ezildi.

Un perro fue atropellado por un camión.

Bu kamyon insanların düşündüğü şeyi taşımıyor.

Ese camión no transporta lo que la gente piensa que transporta.

O bir kamyon şoförü gibi konuşur.

Habla como un camionero.

Bir kamyon yolun ortasında çaprazlamasına durdu.

Se atravesó un camión en la carretera.

Felipe modern bir kamyon satın aldı.

Felipe compró un camión moderno.

Sokak büyük bir kamyon tarafından tıkanmıştı.

- La calle estaba bloqueada por un camión enorme.
- La calle fue bloqueada por un enorme camión.

Mobilyamızı taşımak için bir kamyon kiraladık.

Alquilamos un camión para trasladar nuestros muebles.

Çocuk kamyon geri geri giderken neredeyse eziliyordu.

El camión casi atropelló al niño al dar marcha atrás.

Bu kamyon Aomori'den Tokyo'ya taze meyve taşır.

Este camión transporta alimentos frescos de Aomori a Tokio.

Tom bir kamyon tarafından çarpılmış gibi hissetti.

Tom se sentía como si lo hubiera chocado un camión.

Tom yeni bir kamyon alma fikrinden vazgeçti.

Tom abandonó la idea de comprar un nuevo camión.

- Tom'a bir kamyon çarpmış ve oracıkta can vermiş.
- Tom'a bir kamyon çarptı ve olay yerinde hayatını kaybetti.

Tom fue atropellado por un camión y murió al instante.

Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.

Un peatón fue atropellado ayer por un camión en este paso de cebra.

Kamyon sürücüsü "Bu en kısa yoldur" sonucuna vardı.

"Este es el camino más corto", concluyó el camionero.

Bizim yeni bir damperli kamyon istememiz gerekiyor. Bu dolu.

Tenemos que pedir un volquete nuevo, este ya está lleno.

Bu kamyon en fazla 5 ton yük taşıma kapasitesine sahip.

Este camión admite una carga máxima de 5 toneladas.

O bir öğrenci iken, o bir kamyon sürücüsü olarak çalıştı.

Cuando ella era estudiante, trabajaba como camionera.

Köpeğim bir kamyon tarafından ezildi, o ölmedi fakat ayağı kötü şekilde yaralandı.

Un camión atropelló a mi perro, no lo mató, pero le lastimó seriamente las patas.