Translation of "Sıkça" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Sıkça" in a sentence and their spanish translations:

Sıkça yanlış şeylere takılır.

a menudo se centra más en las peores cosas.

Mutlu çocukluğumu sıkça hatırlıyorum.

Yo me acuerdo a menudo de mi feliz infancia.

Ölen annem hakkında sıkça düşünüyorum.

A menudo yo pienso en mi difunta madre.

Yazarlar için sıkça olduğu gibi, tam bir karışımdı.

Fue una mezcla, como suele ser el caso para los escritores.

O tiyatroya sıkça gider, ancak her zaman kendi başına.

Va al teatro muy a menudo, pero siempre solo.

- Tom çoğunlukla Mary'ye yardım eder.
- Tom Mary'ye sıkça yardım eder.

Tom frecuentemente ayuda a Mary.

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.

Pero no pude evitar pensar que jugaba con los peces. El juego se ve a menudo en animales sociales.

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.

La vanidad y el orgullo son cosas diferentes, aunque usualmente son palabras usadas como sinónimos.

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.

Estas exhibiciones nocturnas son sorprendentemente comunes. Tres cuartas partes de los animales marinos crean bioluminiscencia.