1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Spanish
  4. Yaşlıyım

Translation of "Yaşlıyım" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Yaşlıyım" in a sentence and their spanish translations:

Ben yaşlıyım.

- Estoy viejo.
- Soy viejo.

Yeterince yaşlıyım.

Soy suficientemente mayor.

Ben gerçekten yaşlıyım.

Soy muy viejo.

Bunun için çok yaşlıyım.

- Soy demasiado viejo para esto.
- Soy demasiado vieja para esto.

Ben onun kadar yaşlıyım.

Soy tan viejo como él.

- Ben senden daha büyüğüm.
- Senden daha yaşlıyım.
- Sizden daha yaşlıyım.

Soy mayor que tú.

- Bu dünya için çok yaşlıyım.
- Bu dünya için fazla yaşlıyım.

Yo estoy muy viejo para este mundo.

Ben senin için çok yaşlıyım.

- Soy demasiado viejo para ti.
- Soy demasiado vieja para ti.

Ben onun için çok yaşlıyım.

Soy demasiado viejo para ella.

Bu dünya için fazla yaşlıyım.

Yo estoy muy viejo para este mundo.

Ben senden çok daha yaşlıyım.

Soy mucho mayor que tú.

Sanırım sizin için çok yaşlıyım.

Imagino que soy demasiado viejo para ti.

Ama söyleyeyim göründüğümden daha yaşlıyım.

pero diré que soy mayor de lo que parezco.

Tek başıma yaşamak için yeterince yaşlıyım.

Tengo edad suficiente para vivir por mi cuenta.

Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.

Soy mayor que tu hermano.

Ben böyle şeyler için çok yaşlıyım.

Estoy demasiado viejo para tales cosas.

Onu kendi başıma yapacak kadar yaşlıyım.

Soy lo bastante grande para hacer eso yo solo.

En az senin kadar yaşlıyım, değil mi?

Soy por lo menos tan viejo como tú, ¿verdad?

Sen gençsin. Diğer yandan ben çok yaşlıyım.

- Tú eres joven. Yo, por el contrario, soy muy viejo.
- Tú eres joven. Yo, por el contrario, soy muy vieja.
- Tú eres joven. Yo, en cambio, soy muy mayor.

- Ben onun babası olacak yaştayım.
- Ben onun babası olacak kadar yaşlıyım.
- Ben onun babası olmak için yeterince yaşlıyım.

Soy lo suficientemente mayor para ser su padre.

- Sandığından çok daha yaşlıyım.
- Yaşım sandığından çok daha büyük.

Soy mucho mayor de lo que piensas.

Ben senden daha yaşlıyım bu nedenle tabii ki daha iyi bilirim.

Soy mayor que tú, así que por supuesto conozco mejor.

Kendi kendime merdivenlerden yukarı çıkamam. Ben yaşlıyım ve bir asansöre ihtiyacım var.

No puedo subir solo las escaleras. Soy viejo y necesito un ascensor.