Translation of "المدى" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "المدى" in a sentence and their turkish translations:

أو طويلة المدى كظاهرة (إل نينيو).

uzun dönemli olgularla bırakılır.

‫نداءات طويلة المدى تنتقل عبر الظلام.‬

Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.

لترسيخ الحكم العثماني على المدى الطويل

Osmanlı imparatorluğunun uzun sürelik birliği süresince hakimiyetin bazı biçimlerine sahip değildi.

يجب أن يكون التغيير على المدى الطويل

Uzun vadeli değişim için olmalı

لكنّها لا تجدي نفعاً دائماً على المدى البعيد.

ancak uzun vadede her zaman işe yaramaz.

وما تراه في المدى القصير لا يعكس التعلم,

ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.

وكان أول صاروخ موجه بعيد المدى في العالم.

Bu, dünyanın ilk uzun menzilli güdümlü füzesiydi.

أظنه يختلف حين تفكر فيه على المدى البعيد.

Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.

لكن استقرار المناخ على المدى البعيد هو أمر غريب،

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

لنتأكد من عدم تسببها بمرض سرطان الجلد على المدى البعيد.

hem de uzun vadeli testler yapmamız gerek.

مثل العديد من تدخلات نابليون بعيدة المدى في إسبانيا ، كانت الأهداف غير واقعية ،

Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,

على تدخل روماني طويل المدى في أيبيريا، والذي أصبح ممكنا بفضل نجاح غانيوس في معركتي

...müdahil olma konusunda kararlılığıydı. Bu durum Gnaeus'un...