Examples of using "Romane" in a sentence and their turkish translations:
Tom romanlar okur.
Romanlarını nerede yazıyorsun?
Birçok roman okudum.
- O, roman okumaktan zevk alır.
- Roman okumaktan keyif alır.
O, roman okumaktan keyif alır.
Ben romanları okudum.
Ben onun romanlarını okumam.
Neden yalnızca roman yazıyorum?
Artık roman çevirmem.
O, onun romanlarını okumaz.
Tarihsel romanlardan hoşlanıyor musun?
Tom üç roman yazdı.
Onun romanları iyi sattı.
Roman okumayı seviyorum.
Rastgele roman okurdum.
Onun bütün romanlarını okudum.
Kahramansız romanları sevmiyorum.
Onun romanlarından hiçbirini okumadım.
Erotik bilim-kurgu romanları arıyorum.
Mutlu sonu olan romanları tercih ederim.
Bu, açık ara farkla onun romanlarının en ilgincidir.
Romanları Fransızca olarak da yayınlanmaktadır.
- Onun romanları genç insanlar arasında popülerdir.
- Romanları gençler arasında popülerdir.
Onun romanlarının hepsini okumadım.
Onun romanlarından herhangi birini okumadım.
O gerçekten bilim kurgu romanlarını çok sever.
Jiro Akagawa 480'in üzerinde roman yazdı.
Onun romanlarının her ikisini de okumadım.
- Ben onun çevirideki romanlarının çoğunu okudum.
- Onun çevrilmiş romanlarının çoğunu okudum.
Amerikan romanlarını okumak hoşuma gider.
Jules Verne'in romanları adeta gelecekten haberler vermiştir.
Ondaki kitaplardan bazıları İngilizce romanlar.
Öğretmeni ona daha fazla roman okumasını tavsiye etti.
Romanlar eskisi kadar çok okunmuyor.
Önümüzdeki Pazarı romanlar okuyarak geçireceğim.
O, roman ve öyküleriyle ünlü bir yazardır.
Geçen Pazarı romanlar okuyarak geçirdim.
Bu son 30 yılın en etkili romanlarından biridir.
Tom roman okumayı sever.
Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor.
Savaş ve Barış bugüne kadar yazılmış en uzun romanlardan biridir.
- Onun romanlarından hiçbirini okumadım.
- Onun romanlarından herhangi birini okumadım.
Benim hobim roman okumaktır.
Basitleştirilmiş Fransızcayla yeniden yazılmış ünlü romanlar gibi şeyler okuyorum.
Eğer o çok mutluysa, romanları neden bu kadar kasvetli?
O hâlâ zaman zaman romanlar yazar fakat eskisi kadar sık değil.