Examples of using "任せて。" in a sentence and their turkish translations:
Sadece onu bana bırak.
Bana güven.
Bana güvenebilirsiniz.
Bırak bunu ben halledeyim.
Lütfen her şeyi bana bırak.
Şimdi, hakikaten burada kişisel çıkarlı hareket
Meseleyi bana bırak.
Onu yapmama izin ver.
Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.
Artanını ona bıraktım ve dışarı çıktım.
Herhangi bir işte ona güvenebilirsiniz.
Bunu bana bırak.
bizi onun generalleri olarak bırakın ! "
Merak etme. Bana güvenebilirsin.
Fazla zamanım yok. Onunla ilgilenebilir misin?
Sen yokken yavru kedinle ilgileneceğim.
- Ben onunla ilgilenirim.
- Bu iş bende.
Onu bana bırak.
Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
Ona güvenerek büyük bir riske giriyorsun.
Sorunu bana bırakın. Onunla ilgileneceğim.
Onu bana bırak. Onunla ilgilenirim.