Translation of "助けて!" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "助けて!" in a sentence and their turkish translations:

- 助けてくれ。
- 助けて!

Yardım edin!

- 助けて!
- 助けてくれ!

- Yardım et!
- Yardım edin!
- İmdat!

- 助けてくれ。
- 助けてください。

- Lütfen bana yardım et.
- Lütfen bana yardımcı olun.
- Bana yardım et, lütfen.

助けて!

- Yardım et!
- Yardım edin!

- 助けてくれ。
- 助けて!
- 手伝ってよ。
- 助けてください。
- 手伝って。

Bana yardım et.

助けてくれ。

Lütfen bana yardım et.

- 助けてくれ。
- 私を手伝ってください。
- 助けてください。
- どうか助けてください。

Lütfen bana yardım et.

助けてください。

Yardıma ihtiyacım var.

トムを助けてやって。

Tom'a yardım et.

- お願い、私の娘を助けてあげて。
- お願いだ、私の娘を助けてくれ。

Lütfen, kızıma yardım edin.

私を助けてくれますか。

Bana yardım edebilir misin?

彼女は私を助けている。

O bana yardım ediyor.

- 私を手伝ってください。
- 助けてください。
- どうか助けてください。

Lütfen bana yardımcı olun.

彼は助けてくれと叫んだ。

O, yardım için bağırdı.

彼は私に助けてと頼んだ。

O ona yardım etmemi rica etti.

誰が私を助けてくれるの。

- Bana kim yardım edecek?
- Kim bana yardımcı olabilir?

誰も助けてはくれないよ。

Kimse size yardım etmeyecek.

- 誰か助けて。
- 誰か手伝って。

Biri bana yardım etsin.

助けていただきたいのです。

Yardımınıza ihtiyacım var.

トムならきっと助けてくれる。

Tom'un bize yardım edeceğine eminim.

たぶんトムが助けてくれます。

Belki Tom yardım edecek.

彼は助けてと大声をあげた。

Yardım için yüksek sesle bağırdı.

トムは僕らを助けてくれない。

Tom bize yardımcı olmuyor.

彼は私の仕事を助けてくれた。

O, bana işimde yardımcı oldu.

- 誰か助けてくれ。
- 誰か手伝って。

Biri bana yardım etsin.

彼は私を助けてくれると思う。

Onun bana yardımcı olacağını umuyorum.

助けていただいて、感謝します。

Yardımınızla ilgili minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.

トムはフランス語で私を助けてくれる。

Tom Fransızcada bana yardın eder.

頼めばトムが助けてくれますよ。

Eğer istersen Tom sana yardım eder.

トムは何度も私を助けてくれた。

Tom bana birçok defa yardım etti.

私たちを助けてくれませんか。

- Bize yardım edip edemeyeceğinizi merak ediyordum.
- Bize yardım eder misiniz?

- 彼が助けてくれることを疑わない。
- 彼は間違いなく私を助けてくれるでしょう。

Bana yardım edeceğinden şüphem yok.

彼女はいつも私を助けてくれた。

O her zaman yanımda durdu.

私は助けてくれる友人がいない。

Bana yardım edecek arkadaşım yok.

彼女は私を助けてくれると思う。

Sanırım o bana yardım edecektir.

彼に頼めば助けてくれるだろう。

Ona rica ederseniz, size yardımcı olacaktır.

助けてあげられなくてごめんね。

Seni kurtaramadığım için üzgünüm.

これが私を助けてくれた少年だ。

Bu, bana yardım eden çocuktur.

お困りなら助けてあげましょう。

Sorununuz varsa, ben size yardımcı olurum.

誰かが助けてくれと叫んでいる。

Biri yardım için bağırıyor.

- 私を助けてくれる友人はたくさんいる。
- 私には助けてくれる友達がたくさんいる。

Bana yardım edecek birçok arkadaşım var.

彼女は彼を助けてやる必要がある。

O, ona yardım etmeli.

私は彼が助けてくれるものと思う。

Onun bana yardım etmesini bekliyorum.

解決策が見つからない。助けてくれ。

Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et.

私はただ誰かが助けて欲しかった。

Sadece bana yardım edecek birini istiyordum.

私を助けてくださるならうれしい。

Bana yardım edersen, minnettar kalırım.

私は友人に頼んで助けてもらった。

Arkadaşlarımı bana yardım ettirdim.

あなたは私を助けてくれると思う。

Bana yardım edeceğinizi umuyorum.

私を助けてくれる人は誰もいない。

Bana yardım edecek kimsem yok.

その人たちが 僕を助けてくれました

O insanlar bana yardım ettiler;

宿題を助けてくれて感謝しています。

Ödevime yardımcı olduğun için sana minnettarım.

どこに行ったら助けてもらえますか。

Nereden biraz yardım alabilirim?

彼には助けてくれる友がいなかった。

Ona yardımcı olacak arkadaşı yoktu.

私は彼に助けてくれるように頼んだ。

Ona bana yardım etmesini rica ettim.

彼は親切にも私たちを助けてくれた。

Bize yardım etmekle çok kibar davrandı.

彼はよく他の人たちを助けています。

Sık sık başkalarına yardım eder.

彼は労をいとわず私を助けてくれた。

O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı.

トムはいつも私たちを助けてくれます。

Tom her zaman bize yardım eder.

- 君には病気の時助けてもらった恩義がある。
- あなたには病気の時助けてもらった恩義がある。

Hastalığım sırasında yaptığınız yardım için size borçlu hissediyorum.

まさかの時にはあなたを助けてやろう。

İhtiyacın olduğunda yanında olacağım.

君が困った時には僕が助けてあげるよ。

Zorlukların olduğunda sana yardımcı olacağım.

トムは通りすがりの人に助けてもらった。

Tom yoldan geçen biri tarafından kurtuldu.

私は彼に助けてもらったお礼を言った。

Bana yardım ettiği için ona teşekkür ettim.

私はマイクに助けてくれるようにたのんだ。

Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.

そして 私たち男性を 助けてほしいのです

Şimdi sizlerden, bizlere resmen yardım etmenizi istiyorum

彼が危ないところを助けてくれたんです。

O beni tehlikeden kurtardı.

彼女はこちらから助けてやる必要がある。

Onun biraz yardımımıza ihtiyacı var.

私の成功は君が助けてくれたおかげです。

Sizin yardımınız sayesinde başarmıştım

彼はその男に助けてくれるように頼んだ。

O, adamın ona yardım etmesini rica etti.

トムが助けてくれれば、二時半までに出来る。

Tom bize yardım ederse, bunu 2.30'a kadar yaptırabileceğimizden eminim.

あの人たちが助けてくれるかもしれない。

Onlar bana yardım edebilir.

私を助けてくれたとき、彼は危険を冒した。

Bana yardım ederken bir risk aldı.

私は困っているので助けてくれませんか。

Sorunumda bana yardımcı olur musun?

彼女は親切にも私たちを助けてくれました。

O, bize yardım etmek için yeterince nazikti.

彼が助けてくれるのを当然のことと思った。

Bize yardım edeceğine kesin gözüyle bakıyorduk.

ホワイト氏は彼らを助けてあげたいと思いました。

Bay White onlara yardım etmek istedi.

真の友であったら、私を助けてくれただろう。

Gerçek bir arkadaş bana yardım ederdi.

彼は我々にどうか助けてくれと頼んできた。

O, ona yardım etmemizi rica etti.

- 「助けて」といふ声が聞えるのです。私は笑つてゐました。
- 「助けて」という声が聞えるのです。私は笑っていました。

Bir "İmdat!" çığlığı duydum. Gülüyordum.

それをやってしまったらすぐ助けてあげよう。

Onu yapmayı bitirir bitirmez sana yardım edeceğim.

- 助けてもらえますか。
- 何か補助はありませんか?

İşe yarar bir yardım var mı?

私はあなたが助けてくれて嬉しく思っている。

Bana yardım ettiğine sevindim.

助けてくれたお返しに、彼を夕食に連れて行った。

Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.

君が助けてくれるという条件で、それをやります。

Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım.

彼が我々を助けてくれるというのは確かですか。

Onun bize yardım edeceği kesin mi?

私は、彼が私達を助けてくれないだろうと思った。

Onun bize yardım edeceğini düşünmedim.

彼は私の命を助けてくれたので非常に恩がある。

Hayatımı kurtardığı için ona çok şey borçluyum.

- 助けてくれませんか。
- 手伝って下さいますか。
- 手伝ってもらえますか。
- 私を助けてくれませんか。
- 私を手伝ってくれますか。

Bana yardımcı olur musun?

もし君が私たちを助けてくれるなら、大変うれしい。

Bize yardımcı olacaksan, çok memnun oluruz.

誰か僕の英作文を助けてくれるといいんだがなぁ。

İngilizce kompozisyonumda keşke biri bana yardım etse.