Translation of "知らない。" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "知らない。" in a sentence and their turkish translations:

- 知らない。
- 私は知らない。

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

私は知らないし、彼も知らない。

Ben bilmiyorum ve o da bilmiyor.

知らない。

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.

私は知らない。

Bilmiyorum.

知らないのです

ama bilmiyoruz.

私の鍵知らない?

Anahtarımın nerede olduğunu biliyor musun?

僕の時計知らない?

Saatimin nerede olduğunu biliyor musun?

- 知らない。
- さあね。
- 分からないよ。
- 知りません。
- 知らないわ。
- 私は知りません。
- 私は知らない。
- 俺は知らないよ。
- 分かりません。
- 分からない。

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

‎人間の知らない地球

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

彼は英語を知らない。

O hiç İngilizce bilmez.

- さあね。
- 私は知らない。

- Nereden bileyim?
- Nereden bileyim ben?
- Ben nereden bileyim?

彼のことを知らない。

Onu tanımıyorum.

じゃ、エスペラントを知らないの?

Peki, Esperanto bilmiyor musun?

トムはフランス語を知らない。

Tom Fransızca bilmez.

フランス語しか知らないの。

Bildiğim tek dil Fransızca'dır.

- 名前だけでしか彼を知らない。
- 彼の事は名前しか知らない。

Onu sadece ismen tanıyorum.

- 私はどちらの少女も知らない。
- どっちの女の子も知らないよ。

Kızların her ikisini de tanımıyorum.

いつの物かは知らない

Ne kadar zamandır orada bilmiyorum.

‎人類が知らない別世界

Kim bilir, daha başka ne sırlar gizli...

彼らは規則を知らない。

Onlar kurallardan habersiz.

解答が知らないと思う。

Cevabı bildiğimi sanmıyorum.

私たちは彼を知らない。

Onu tanımıyoruz.

誰かトムの名字知らない?

- Herhangi biri Tom'un soyadını biliyor mu?
- Tom'un soyadını bilen biri var mı?

トムは知らないってこと?

Bana Tom'un bilmediğini mi söylüyorsun?

やり方は誰も知らない。

Onu nasıl yapacağını kimse bilmiyor.

- トムが何歳なのかさえ知らない。
- トムがいくつなのかさえ知らない。

Tom'un kaç yaşında olduğunu bilmiyorum bile.

- 私は彼らの両方とも知らない。
- わたしは彼らのいずれも知らない。

Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

- 私は日本のことは全く知らない。
- 私は日本について何も知らない。

- Japonya hakkında bir şey bilmiyorum.
- Japonya hakkında herhangi bir şey bilmiyorum.

どちらの少年も知らない。

Her iki çocuğu da tanımıyorum.

その言葉はよく知らない。

Bu kelime bana tanıdık değil.

彼は知らないふりをした。

O, haberi yokmuş gibi davrandı.

誰も彼の名前を知らない。

Hiç kimse onun adını bilmiyor.

私は父の年収を知らない。

Babamın yıllık gelirini bilmiyorum.

彼女は泳ぎ方を知らない。

O, nasıl yüzeceğini bilmiyor.

彼はまだ事実を知らない。

O, henüz gerçeği bilmiyor.

僕はこの女性を知らない。

Bu hanımı tanımıyorum.

トムとメアリーはそれを知らない。

Tom ve Mary onu bilmiyor.

私は彼の名前を知らない。

Ben onun adını bilmiyorum.

彼らは私たちを知らない。

Onlar bizi tanımazlar.

私は彼らの誰も知らない。

- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

何も知らないふりしてよ。

Hiçbir şey bilmiyormuş gibi yap.

誰もなんでかを知らない。

Hiç kimse sebebini bilmiyor.

- 知らない。
- さあね。
- 分からないよ。
- 知りません。
- 知らないわ。
- 私は知りません。
- 私は知らない。
- 俺は知らないよ。
- 分かりません。
- 分からない。
- わかりません。
- 存じません。

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.

- 私はあの少年が誰なのか知らない。
- あの男の子が誰かは知らないなあ。

O çocuğun kim olduğunu bilmiyorum.

彼女のことは何も知らない。

Onu hiç tanımam.

彼はあまり世間を知らない。

Dünyanın birçok yerini görmedi.

本当にトムのこと知らないの?

Tom'u tanımadığına emin misin?

彼はギターの弾き方を知らない。

O, nasıl gitar çalacağını bilmiyor.

あなたなんかもう知らない。

Artık seni tanımıyorum.

知らないってどういうこと?!

Bilmediğini mi söylemek istiyorsun?

ブラウンさんを知らないのですか。

Bay Brown'ı tanımıyor musun?

トムはプログラミングのプの字も知らない。

Tom programlama hakkında tek şey bilmiyor.

私は彼の来る日を知らない。

Hangi gün geleceğini bilmiyorum.

彼はフランス語もドイツ語も知らない。

O ne Fransızca ne de Almanca bilir.

これについて何も知らない。

Ben bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.

あの人が誰か私は知らない。

Adamın kim olduğunu bilmiyorum.

トムが今いくつだか知らない。

Şimdi Tom'un kaç yaşında olduğunu bilmiyorum?

はっきりとは知らないんだ。

Tam olarak bilmiyorum.

彼がどうなったか知らない。

Ona ne olduğunu bilmiyorum.

- 彼は貧乏であることを知らない。
- 彼は貧乏がどういうものかを知らない。

Fakir olmanın ne olduğunu bilmiyor.

- 私が日本人であることを彼らは知らない。
- 彼らは私が日本人だと知らない。

Japon olduğumu bilmiyorlar.

- 彼がそのことを知らないとは驚きだ。
- 彼がこのことを知らないとは驚きだ。

Onun bunu bilmemesi gerektiği şaşırtıcıdır.

君はドイツ語を知らないんですね。

Almanca bilmiyorsun, değil mi?

夏は知らない間に過ぎていた。

Ben tanımadan önce yaz geçmişti.

その辺の事情は知らないんだ。

Öyle şeyler konusunda bilgim yok.

彼は子供の扱い方を知らない。

Çocuklarla nasıl baş edeceğini bilmez.

彼はフランス語はぜんぜん知らない。

O, hiç Fransızca bilmez.

彼はエレクトロニクスについて何も知らない。

Elektronik hakkında bir şey bilmez.

彼の名前を知らないんですか。

Onun adını bilmiyor musunuz?

彼の本当の名を誰も知らない。

Hiç kimse onun gerçek adını bilmiyor.

彼がどんな人か私は知らない。

Ben onun nasıl biri olduğunu bilmiyorum.

彼は英語をまったく知らない。

O, hiç İngilizce bilmez.

彼は私を知らないふりをした。

- O beni tanımıyormuş gibi davrandı.
- Beni tanımıyor numarası yaptı.

彼がどこへ行ったか知らない。

Onun nereye gittiğini bilmiyorum.

私は車の運転方法を知らない。

Araba sürmeyi bilmiyorum.

彼はフランス語は知らないと答えた。

Fransızca bilmediğini yanıtladı.

私はその3人の誰も知らない。

Üç adamdan hiçbirini tanımıyorum.

彼らがどこにいるか知らない。

Onların nerede olduklarını bilmiyorum.

私はその女性を全く知らない。

O kadını hiç tanımıyordum.

彼の兄弟は2人とも知らない。

O, iki kardeşini de tanımıyor.

ぼくはこれだけしか知らない。

Ben sadece bunu biliyorum.

知らない人にメアド教えちゃった。

Dikkatsizce bir yabancıya e-posta adresimi verdim.