Examples of using "分からないよ。" in a sentence and their turkish translations:
Kim bilir?
Kimse bilmeyecek.
Bilmiyorum. Bu fiyata bağlı.
- "Bilmiyorum", dedi Tony.
- Tony, "bilmiyorum" dedi.
Fransızca konuşursan, anlamam.
Onu yapabileceğimden emin değilim.
Ne hakkınızda konuştuğunu bilmiyorum.
Ben hangisinin hangisi olduğunu bilmiyorum.
Tom'u ikna edebileceğimden emin değilim.
- Hiç kimse bilmeyecek.
- Kimse bilmeyecek.
Gerçekten kafam karıştı.
Onların iyi niyetlerini anlıyor gibi görünmüyorsun.
Tom Mary ile karşılaşırsa neler olabileceğini asla söyleyemezsin.
O kadar hızlı konuşuyorsun ki söylediğin bir kelimeyi bile anlayamıyorum.
Seni daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Onu Fransızca nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yok.
- Bilmiyorum.
- Bilmem.
Bilmiyorum.
- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.