Translation of "Chamei" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Chamei" in a sentence and their turkish translations:

Eu não te chamei.

- Seni çağırmadım.
- Seni aramadım.

Eu chamei meu filho.

Oğlumu aradım.

Eu chamei duas vezes.

İki kez aradım.

Eu chamei um táxi.

Bir taksi çağırdım.

Eu chamei a polícia.

Polisleri aradım.

Chamei-o duas vezes.

Onu iki kez aradım.

- Eu chamei o gatinho de Tama.
- Eu chamei a gata de "Tama".

- Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
- Ben kediye "Tama" adını verdim.

Eu chamei a minha mãe.

- Annemi aradım.
- Ben annemi aradım.

Chamei um táxi para Tom.

Tom'a bir taksi çağırdım.

Chamei-o para confirmar que viria.

Geleceğinden emin olmak için onu aradım.

Eu chamei o gatinho de Tama.

Kedi yavrusuna Tama adını verdim.

Chamei um táxi porque estava chovendo.

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.

Eu nunca chamei Tom de idiota.

Tom'a asla aptal demedim.

Eu a chamei de porca gorda.

Ben ona şişman bir domuz dedim.

Eu nunca te chamei de mentiroso.

Sana asla yalancı demedim.

Ele se virou quando eu chamei.

Ben seslendiğimde geriye döndü.

- Quando eu chamei ele, ele estava falando no telefone.
- Quando eu o chamei, ele estava falando no telefone.

Onu çağırdığım zaman telefonla konuşuyordu.

Por que você não respondeu quando eu chamei?

Ben aradığımda neden almadın?

Por que você não me respondeu quando eu chamei?

Ben aradığımda neden bana cevap vermedin?

- Eu já liguei para a polícia.
- Já chamei a polícia.

Ben zaten polis çağırdım.

Eu chamei a polícia assim que vi seu cadáver no chão.

Onun cesedini yerde görür görmez polisi aradım.

- Eu te chamei faz três horas.
- Eu te liguei faz três horas.

Üç saat önce seni aradım.

- Convidei meus amigos para um café.
- Chamei meus amigos para tomar café.

Kahve için arkadaşlarımı davet ettim.