Translation of "Actriz" in Turkish

2.170 sec.

Examples of using "Actriz" in a sentence and their turkish translations:

Ella era actriz.

O bir aktristi.

Quiero ser actriz.

Aktris olmak istiyorum.

Ella se hizo actriz.

O bir aktris oldu.

Vestía como una actriz.

O bir aktris gibi giyindi.

Mi novia es actriz.

Kız arkadaşım bir aktristir.

Eres una buena actriz.

Sen iyi bir aktrissin.

Soy actriz, no modelo.

Ben bir oyuncuyum, bir model değil.

Mi sueño era ser actriz.

Benim hayalim aktris olmaktı.

La actriz siempre lleva joyas caras.

Aktris her zaman pahalı mücevherler takıyor.

La actriz adolescente tiene bastantes seguidores.

Genç aktrisin epeyce hayranı var.

Ella se parece a esa actriz.

O, şu aktrise benziyor.

Él se casó con una actriz.

O, bir aktris ile evlendi.

Yo hablé con la mismísima actriz.

Aktrisin kendisiyle konuştum.

La actriz está estudiando su papel.

Oyuncu rolüne çalışıyor.

Greta Garbo era una actriz sueca.

Greta Garbo İsveçli bir aktristi.

El público aplaudió a la actriz.

Seyirci aktrisi alkışladı.

La actriz demandó la revista por difamación.

Aktris dergiye iftira davası açtı.

El deseo de ella es ser actriz.

Onun isteği bir aktris olmaktır.

Al año siguiente ella se hizo actriz.

Ertesi yıl bir aktris oldu.

Oí que ella es una actriz famosa.

Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.

La actriz estaba flirteando con el director.

Aktris yönetmenle flört etti.

Al parecer, la señora Brown es una actriz.

Bayan Brown, bir oyuncu gibi görünüyor.

Se decía que esa dama era una actriz.

O bayanın bir oyuncu olduğu söylendi.

Dicen que era una actriz en su juventud.

İnsanlar onun gençken bir oyuncu olduğunu söylüyorlar.

Esta vez su parada es casarse con una actriz

bu sefer ki durağı bir aktrist le evleniyor

Los fans trataron de sacudir manos con esa actriz.

Hayranlar aktörlerin ellerini sıkmaya çalıştı.

La actriz saludó a sus fans desde el escenario.

Aktris sahneden fanatiklerini selamladı.

La actriz realizó su debut a los ocho años.

Aktris ilk kez sekiz yaşında sahneye çıktı.

Para mi sorpresa, se casó con una actriz guapísima.

Benim için sürpriz oldu, o çok güzel bir aktrisle evlendi.

La dama vestida de blanco es una famosa actriz.

Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir.

- La actriz parece más joven de lo que es en realidad.
- La actriz se ve más joven de lo que es.

- Aktris gerçekte olduğundan daha genç görünüyor.
- Kadın oyuncu, olduğundan daha genç gözüküyor.

La película ya se había estrenado y no soy actriz,

Şimdi bu film zaten çıktı, ve ben de aktris falan değilim.

Escuchamos la opinión de una actriz respecto a la vacunación.

ya da aşı konusunda bir oyuncunun görüşlerini dinliyoruz.

Se dice que ella fue actriz hace unos veinticinco años.

Onun yaklaşık yirmi yıldır bir oyuncu olduğu söyleniyor.

Circula el rumor de que la actriz se va a divorciar.

Söylentilere göre aktris boşanacak.

La actriz parece más joven de lo que es en realidad.

Aktris gerçekte olduğundan daha genç görünüyor.

Según esta revista, mi actriz favorita se casará con un músico de jazz la próxima primavera.

- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

La cantante y actriz Selena Gomez empezó su carrera a los siete años en el espectáculo infantil de la televisión pública "Barney y amigos".

Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi "Barney and Friends"'te başladı.