Examples of using "Vigilancia" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir güvenlik kamerası kurdu.
Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.
bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti.
Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.
bireyleri veya tüm etnik grupları izlemek için kullanılabilecek
Ama aynı zamanda özelleştirilmiş kitlesel gözetlemeye başka bir kapı açıyor.
Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.
Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.
Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --
Sahil boyunca uzanan gözetleme kuleleri ile birlikte, Romalı tuzağı kurulmuştu.
Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.