Translation of "Tarántula" in Turkish

0.066 sec.

Examples of using "Tarántula" in a sentence and their turkish translations:

Una tarántula.

Bir tarantula.

Miren, una tarántula.

Bakın, bir tarantula.

Una tarántula agazapada.

Tarantula dümdüz duruyor.

Supongo que encontré la tarántula.

Sanırım tarantulayı bulduk.

Una tarántula. ¿Ven? Está cubierta de arena.

Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.

No podemos dejar que la tarántula escape.

Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.

No podemos permitir que esta tarántula se escape.

Bu tarantulanın kaçmasına izin veremeyiz.

Buscamos una serpiente de cascabel, un escorpión y una tarántula.

Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.

Bien, eligieron que usara agua para sacar a la tarántula.

Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?

También tengo un montón de esos vellos de tarántula aquí.

Burada bir sürü tarantula tüyü de var.

Muy pocos escapan del sistema de vigilancia de la tarántula.

Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.

¿Quieren que cave e intente sacar a la tarántula? Aquí vamos.

Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.

Si aún creen poder atrapar a la tarántula, elijan "Volver a intentarlo".

Hâlâ bir tarantula yakalayabileceğinize inanıyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

Los ocho ojos diminutos de una tarántula ondulada de Honduras ven poco más que luz y sombra.

Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.