Translation of "Yaşatmak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yaşatmak" in a sentence and their english translations:

Bir aile birini bir makinede yaşatmak için parasının hepsini harcamamalı.

A family should not spend all of its money to keep someone alive on a machine.

Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez.

To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.

- İnsanlara hayal kırıklığı yaşatmak istemedim.
- İnsanların beklentilerini boşa çıkarmak istemedim.

I didn't want to let people down.