Translation of "Karşıya" in French

0.007 sec.

Examples of using "Karşıya" in a sentence and their french translations:

Karşıya mı?

Ou bien on traverse ?

O, evden çıkartılma tehlikesiyle karşıya karşıya bulunuyor.

Il risque d'être expulsé.

Tamam, karşıya geçelim.

Bon, on doit traverser.

Böyle asla karşıya geçemem.

Je n'arriverai pas à traverser.

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim.

Je suis en mesure de traverser la rivière à la nage.

Ancak Maddie avludan karşıya geçti,

Maddie traverse le jardin, nous rejoint.

Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı

Il y a de l'épanouissement dans la lutte

Ve bunun sayesinde karşıya geçebiliyorlar

et ils peuvent le traverser grâce

Yoldan karşıya geçerken dikkatli ol.

Sois prudent quand tu traverses une route.

Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm.

Je vis les enfants traverser la rue.

Onlar mali sorunlarla karşı karşıya.

Ils se voient confrontés à des difficultés financières.

Ben şampiyonla karşı karşıya geldim.

J'ai affronté le champion.

Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim.

Je fus en mesure de traverser la rivière à la nage.

Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.

face à ce virus maintenant en Turquie.

Hiç istenmeyen tabloyla karşı karşıya kalacağız

Nous ferons face à une image indésirable

Yoldan karşıya geçerken arabalara dikkat et.

Faites attention aux voitures quand vous traversez la route.

Tom bir muamma ile karşı karşıya.

Tom fait face à un dilemme.

Neyle karşı karşıya olduğunu anlamanı istiyordum.

Je voulais que tu comprennes ce que tu affrontes.

Öğretmen ve ben karşı karşıya oturduk.

L'instituteur et moi, nous nous sommes assis face à face.

Ofisim Fifth Avenue ile karşı karşıya.

Mon bureau fait face à la Cinquième Avenue.

Karşıdan karşıya geçerken dizlerinin üzerine düştü.

Elle est tombée sur les genoux en traversant la rue.

Acele ederken buradan karşıya geçmemeye çalışıyorum.

J'évite de traverser la rue ici si je suis pressé.

- Caddenin karşısına geçti.
- Caddeden karşıya geçti.

Il a traversé la rue.

Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.

Il s'agit de se tenir en équilibre sur une corde et de ramper dessus.

Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.

Une rencontre pourrait être fatale pour son turbulent petit.

Tamam, bunun üzerinde oyalanmak istemiyorum. Karşıya geçmeliyim.

Je ne veux pas m'éterniser là-dessus. Je dois traverser.

Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.

Mais ils étaient confrontés à un sérieux défi.

Tarım endüstrisinin bugün karşı karşıya kaldığı bir sorun.

freine nos efforts pour répondre à cette mutation démographique.

Ve aynı kararla yarın da karşı karşıya kalacaksınız.

et demain, vous serez confronté à exactement la même décision.

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

Les problèmes non résolus aujourd'hui sont gargantuesques y

Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?

Vous voulez que je traverse cette gorge pour rester en hauteur.

Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"

Ou s'il me demande : « Janet, j'ai une blague pour toi :

Değişiklikleri nedeniyle çifte yok olma tehdidiyle karşı karşıya .

arbres du silence. Même les requins sont menacés d'extinction en raison du

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Pour traverser avec la corde, appuyez sur "gauche", puis "OK".

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız,"Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Pour traverser avec la corde, appuyez sur "gauche", puis "OK".

Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.

On va jeter la corde et coincer la pierre dans une crevasse,

Tehdidi ile karşı karşıya kalmasıyla birlikte. Isınan bir gezegenin

extinction due aux changements climatiques. Les effets du réchauffement d'une planète

O zaman, ülkemiz ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.

À cette époque, notre pays était confronté à de graves problèmes économiques.

Şoförler, yolda karşıdan karşıya geçen çocuklara çok dikkat etmeliler.

Les conducteurs doivent faire attention aux enfants qui traversent la route.

Karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.

un des plus grands que notre civilisation devra affronter.

Doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

on a aussi affaire aux animaux et reptiles les plus dangereux du monde.

Farkında mısınız burada seviye aslında düşük yine karşıya küfür var

Etes-vous conscient que le niveau est à nouveau bas, il y a des jurons

Davout'un 26.000 adamı ikiye birden fazla olasılıkla karşı karşıya kaldı.

les 26 000 hommes de Davout ont fait face à des chances de plus de deux contre un.

Astronotları Ay'a nasıl göndereceği konusunda bazı temel sorularla karşı karşıya kaldı .

questions fondamentales sur la façon dont elle enverrait des astronautes sur la Lune.

Etkilemiyor . Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan gıdalarda . Çikolata tutkunuysanız, yüksek

Pas de café, pas de chocolat. Les effets du réchauffement climatique n'affectent pas seulement

- Eski köprü yıkılma tehlikesi içinde.
- Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Le vieux pont risque de s’écrouler.

Onun işi çocukların caddeyi güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçtiklerini görmekti.

Son travail consistait à s'assurer que les enfants traversaient la rue en sécurité.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Pour traverser avec la corde, cliquez sur "gauche". Pour descendre en rappel, cliquez sur "droite".

Insanlar diyor abi o yalan ya sıkıyor gibi söylemlerle karşı karşıya kalabiliyor

les gens disent qu'ils peuvent faire face à la rhétorique comme mentir ou ennuyer

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Pour traverser avec la corde, tapotez sur "gauche". Pour descendre en rappel, tapotez sur "droite".

Halatı bu tarafa bağlayacağım ve karşıya geçmek için onu bir hat gibi kullanacağım.

attacher la corde de ce côté-ci, et je m'en servirai pour traverser.

Demek karşıya geçmenin en iyi yolunun halatı kullanmak olduğunu düşünüyorsunuz. Tamam, hadi. İşte başlıyoruz.

Vous pensez que le meilleur moyen, c'est d'utiliser cette corde. Okay, c'est parti.

Sadece Avusturyalı bir artçı ile değil, Arşidük Charles'ın ordusunun tüm gücüyle karşı karşıya kaldıkları anlaşıldı .

pas seulement face à une arrière-garde autrichienne, mais à toute la puissance de l'armée de l'archiduc Charles.

- Yolu karşıdan karşıya geçmemde yardımcı olduğun için teşekkür ederim.
- Yolu geçmeme yardımcı olduğun için teşekkürler.

Merci de m'aider à traverser la route.

Iki hızlı zaferle disiplin ve gururunu yeniden kazandı . Ayrıca Aragon'da bir gerilla savaşıyla karşı karşıya kaldı - Fransız işgalciden

Il a également fait face à une guérilla en Aragon - une insurrection populaire, motivée par la haine de l'