Translation of "Başının" in German

0.004 sec.

Examples of using "Başının" in a sentence and their german translations:

Tom başının üzerinde durdu.

- Tom stand kopf.
- Tom stand auf dem Kopf.

O, başının üzerinde durdu.

Sie stand auf dem Kopf.

Onun başının arkasında gözleri vardır.

Er hat Augen am Hinterkopf.

Mary Tom'un başının belada olduğunu düşündü.

Maria dachte, Tom stecke in der Klemme.

Mary Tom'un başının dertte olduğunu söyledi.

Maria sagte, Tom sei in Schwierigkeiten.

Onun başının belada olduğunu düşünüyor musun?

Ob er wohl in Schwierigkeiten steckt?

Düşmeden önce de başının döndüğünü söylemişti.

Vor dem Sturz hatte er über Schwindel geklagt.

Tom Mary'ye John'un başının belada olduğunu söyledi.

Tom sagte Maria, dass Johannes in Schwierigkeiten stecke.

Tom ve Mary'nin başının belada olduğunu düşünüyorum.

Ich glaube, dass Tom und Maria in Schwierigkeiten sind.

Tom, Mary'nin başının altına bir yastık koydu.

Tom legte Maria ein Kissen unter den Kopf.

Tom başının üzerine biraz soğuk su döktü.

Tom schüttete sich kaltes Wasser über den Kopf.

Tom şimdi başının gerçek belada olduğunu biliyor.

- Tom weiß, dass er jetzt echte Probleme hat.
- Tom weiß, dass er jetzt ganz schön in der Tinte sitzt.

Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.

Sie muss sich selbst schützen, während ihre Mutter Fische jagt.

Tom Mary'nin başının belada olduğunu anladı ve ona yardım etmek için gitti.

Tom fand heraus, dass Maria in Schwierigkeiten steckte, und ging hin, ihr zu helfen.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

Bei so viel Beute ist dies der ideale Übungsort, an dem ein junger Jaguar lernen kann, für sich zu sorgen.