Translation of "Diyeceğini" in German

0.006 sec.

Examples of using "Diyeceğini" in a sentence and their german translations:

Ne diyeceğini şaşırdı.

Ihm fehlten die Worte.

Hayır diyeceğini biliyorum.

Ich weiß, dass du ablehnen wirst.

O, ne diyeceğini bilmiyordu.

Er wusste nicht, was er sagen sollte.

Tom'un hayır diyeceğini umuyorum.

Ich hoffe, Tom sagt nein.

Tom'un ne diyeceğini bilmiyorum.

Ich weiß nicht, was Tom sagen wird.

Tom ne diyeceğini bilir.

Tom weiß, was er zu sagen hat.

Tom Mary'nin evet diyeceğini umuyordu.

Tom hoffte auf ein Ja von Maria.

Tom Mary'nin evet diyeceğini düşünmüyor.

Tom glaubt nicht, dass Maria ja sagen wird.

Bekleyip Tom'un ne diyeceğini görelim.

Lass uns abwarten, was Tom sagt.

Ne diyeceğini bilmediği için, sessiz kaldı.

Weil er nicht wusste, was er sagen sollte, schwieg er.

Tom ne diyeceğini asla biliyor gibi görünmüyor.

Tom scheint nie zu wissen, was er sagen soll.

Tom'un kafası karışıktı ve ne diyeceğini bilmiyordu.

Tom war verwirrt und wusste nicht, was er sagen sollte.

- Tom ne diyeceğini bilmiyordu.
- Tom ne dediğini bilmiyordu.

Tom wusste nicht, was er sagen sollte.

Angela Merkel, Barack Obama'yı aradığında Obama zaten ne diyeceğini biliyordu.

Als Angela Merkel bei Barack Obama anrief, wusste er schon, was sie sagen würde.

Ben öldükten sonra, insanların benim hakkımda "O insan bana kesinlikle çok para borçlu" diyeceğini umuyorum.

Ich hoffe, dass man nach meinem Tod von mir sagen wird: „Na, der war mir aber noch eine Menge Geld schuldig.“