Translation of "Kuşları" in Spanish

0.021 sec.

Examples of using "Kuşları" in a sentence and their spanish translations:

İnsanlar kuşları sevmiyorlar.

A las personas no les gustan los pájaros.

Kışın, kuşları beslemeliyiz.

En invierno, debemos alimentar a los pájaros.

Kuşları gözlemlemekten hoşlanırım.

Me gusta observar a los pájaros.

Kuşları izlemekten hoşlanır.

A ella le gusta mirar pájaros.

Yani kuşları incelemeye koyulduk;

que son descendientes directos de los dinosaurios,

Ani ses kuşları dağıttı.

El repentino ruido dispersó a los pájaros.

Tom kuşları gözlemlemeyi sever.

A Tom le gusta observar aves.

Çocuk bütün gün kuşları gözlemledi.

El niño observó los pájaros durante todo el día.

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.

La niña liberó a las aves de la jaula.

O, kuşları nasıl yakalayacağımı biliyor.

Él sabe cómo atrapar pájaros.

Kedimin kuşları öldürmesini nasıl önleyebilirim?

¿Cómo puedo prevenir que mi gato mate pájaros?

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.

Por favor, libera los pájaros capturados.

Penceremin dışında öten kuşları duyabiliyordum.

Yo podía escuchar a los pájaros cantar afuera de mi ventana.

Sadece minik kuşları avucumuzda tutarak,

simplemente poniendo a las crías en nuestras manos,

Kafesi açtı ve kuşları serbest bıraktı.

Él abrió la jaula y liberó a los pájaros.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.

El cuco visita esta zona en primavera.

Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.

Mama gato vino de cazar pájaros.

Mutlular, çünkü pencerenin kenarında ağaçtaki kuşları görüyorlar.

Ellos están felices porque ven los pájaros sobre el árbol cerca de la ventana.

Herhangi bir gürültü yapmayın yoksa kuşları korkutup kaçıracaksınız.

No hagas ruido o espantarás a los pájaros.

Ben kuşları korkutup kaçıramam. Ben bir korkuluk değilim.

No puedo ahuyentar a los pájaros. No soy un espantapájaros.

Tanrı'nın alemi nasıl bir yer? Neyle kıyaslayacağım onu? Bir adamın alıp bahçesine ektiği hardal tohumu tanecikleri gibi. Büyüyüp kocaman bir ağaç oldu, ve sonra göğün kuşları dallarına misafir oldu.

¿A qué es semejante el reino de Dios, y con qué lo compararé? Es semejante al grano de mostaza, que un hombre tomó y sembró en su huerto; y creció, y se hizo árbol grande, y las aves del cielo anidaron en sus ramas.