Examples of using "Poursuit" in a sentence and their turkish translations:
Biz dava edilmiyoruz.
Polisler kaçan bir mahkûmu takip ediyor.
intihara kadar devam eden psikolojik bir rahatsızlık
Lİge 400 milyon dolarlık dava açıyor.
yine eleştiriler bu filmde oldukça hızıyla devam ediyor
Herkes mutluluk peşinde.
Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.
toplam iki virgül yedi milyar dolar değerinde.
- O benim arkamda.
- O benim peşimde.