Examples of using "Minderheit" in a sentence and their turkish translations:
Azınlık gibi değil.
Kadınlar bir azınlık değildir.
- Hükümet azınlık gruba göz açtırmadı.
- Hükümet azınlık gruba sınırlamalar getirdi.
Başkan azınlık görüşünü düşünmeli.
Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.
Kitap okumak bir azınlığın ayrıcalığı olmaktan çıktı.