Translation of "Babamı" in English

0.012 sec.

Examples of using "Babamı" in a sentence and their english translations:

- Babamı tanıyorum.
- Babamı biliyorum.

I know my father.

- Babamı öldürdün.
- Sen babamı öldürdün.

You killed my father.

Babamı öldüreceğim.

I'm going to kill Dad.

Babamı göremiyorum.

- I can't see my dad.
- I cannot see my dad.

Babamı dinlemeliydim.

- I should've listened to my father.
- I should have listened to my father.

Babamı seviyorum.

I love my dad.

Babamı öldürdün.

You killed my father.

- Bence babamı tanıyordun.
- Babamı tanıdığını düşünüyorum.

I think you knew my father.

- Babamı nasıl tanıyorsunuz?
- Siz babamı nereden tanıyorsunuz?

How do you know my father?

Babamı görmek istiyorum.

I wish to see my father.

Ben babamı arıyorum.

- I am calling my father.
- I'm calling my father.

Babamı aramak zorundayım.

I have to call my father.

Babamı hiç tanımadım.

I never knew my father.

Babamı görmem gerekiyor.

I need to see my father.

Babamı öğretmenle tanıştırdım.

I introduced my father to the teacher.

Babamı tanıdın mı?

Did you know my father?

Babamı tanıyor musun?

Do you know my father?

Babamı tanıdığından eminim.

I'm sure you knew my father.

Artık babamı hatırlamıyorum.

I don't remember my father anymore.

Babamı görebiliyor musun?

Can you see my father?

Babamı görüyor musunuz?

Do you see my father?

Babamı gururlandırmak istiyorum.

I want to make my father proud.

Babamı gördün mü?

Did you see my father?

Ben babamı seviyorum.

I love my father.

Babamı gerçekten tanımıyordum

I never really knew my dad.

Babamı arayabilir misin?

Can you call my father?

Babamı öldürmeye çalıştı.

He tried killing my father.

- O, babamı memnun edecek.
- O, babamı hoşnut edecek.

- That will please my father.
- That'll please my father.

- Beni veya babamı bilmiyorsun.Eğer beni biliyorsan babamı da bilirsin.
- Beni veya babamı tanımıyorsun.Eğer beni tanırsan babamı da tanırsın.

You do not know me or my Father. If you knew me, you would know my Father also.

- Babamı, daha yeni, havalimanına bıraktım.
- Babamı daha şimdi havalimanına bıraktım.
- Babamı şimdi havaalanına götürdüm.

I just took my dad to the airport.

Hikaye bana babamı hatırlattı.

The story reminded me of my father.

O, bana babamı hatırlatıyor.

That reminds me of my father.

Babamı tanımıyorsun, değil mi?

You don't know my dad, do you?

Babamı hayal kırıklığına uğratamam.

I can't let my father down.

Tom bana babamı hatırlatıyor.

Tom reminds me of my father.

Ben babamı görmek istiyorum.

I would like to see my father.

Babamı havaalanına götürür müsün?

Can you take my dad to the airport?

Babamı zar zor tanıdım.

I barely knew my father.

Onu kurtaracağım! Babamı kurtaracağım!

I'll save him! I'll save my father!

Annemi ve babamı özlüyorum.

I miss my mom and dad.

Babamı sarhoş görmekten hoşlanmıyorum.

I don't like seeing Dad drunk.

Sadece babamı görmek istiyorum.

I just want to see my father.

Anne babamı görmek istiyorum.

I want to see my parents.

Babamı şimdi havaalanına götürdüm.

I took my dad to the airport now.

- Kyoto İstasyonu'na babamı uğurlamaya gittim.
- Kyoto İstasyonu'na babamı yolcu etmeye gittim.
- Kyoto İstasyonu'na babamı yolcu etmek için gittim.
- Kyoto İstasyonu'na babamı uğurlamak için gittim.
- Babamı yolcu etmek için Kyoto İstasyonu'na gittim.
- Babamı uğurlamak için Kyoto İstasyonu'na gittim.
- Babamı yolcu etmek için Kyoto Garı'na gittim.
- Babamı uğurlamak için Kyoto Garı'na gittim.
- Babamı geçirmek için Kyoto Garı'na gittim.

I have been to Kyoto station to see my father off.

Bu yüzden babamı görmeye gittim.

So I went to see Dad.

Babamı karşılamak için havaalanına gittim.

I went to the airport to meet my father.

Bu, babamı ilk kez öpüşüm.

This is the first time I've kissed my father.

Bu günlerde babamı az görüyorum.

I see little of my father these days.

Kendi babamı tanıdığımı düşünmüyor musun?

Don't you think I know my own father?

Anne ve babamı görmek isterdim.

I'd like to see my parents.

Seni her gördüğümde, babamı düşünüyorum.

Every time that I see you, I think of my father.

Annem ve ben, babamı özlüyoruz.

My mom and I miss my dad.

Ben her gün babamı özlüyorum.

I miss my dad every day.

Babamı, daha yeni, havalimanına bıraktım.

I just took my dad to the airport.

- O, babamı memnun edecek.
- O, babamı hoşnut edecek.
- Bu babamın hoşuna gidecek.

- That will please my father.
- That'll please my father.

- Size babamdan bahsedeceğim.
- Sana babamı anlatacağım.

I'll tell you about my father.

Kız arkadaşım hala anne babamı tanımıyor.

My girlfriend still doesn't know my parents.

Babamı en son ne zaman gördün?

When did you last see my father?

Bu resmi her gördüğümde, babamı hatırlıyorum.

Every time I see this picture, I remember my father.

Bu fotoğrafı her gördüğümde babamı düşünüyorum.

Every time I see this photo, I think of my father.

Bu resme her bakışımda babamı düşünürüm.

Every time I look at this picture, I think of my father.

Gerçek anne ve babamı hiç tanımadım.

I have never known my real parents.

Erkek arkadaşım hala anne ve babamı tanımıyor.

My boyfriend still doesn't know my parents.

Bu resme baktığımda her zaman babamı düşünüyorum.

I always think of my father when I look at this picture.

Seni görmek bana her zaman babamı düşündürüyor.

Seeing you always makes me think about my father.

Bu fotoğraf bana her zaman babamı hatırlatır.

This photograph always reminds me of my father.

Ne odasında ne de bahçede babamı bulamadım.

I found my father neither in his room nor in the garden.

Ne zaman bu fotoğrafa baksam, babamı hatırlıyorum.

Each time I see this picture, I remember my father.

Şimdi sana anne ve babamı tanıtmak istiyorum.

Now I want to introduce my parents to you.

- Babama telefon ettim.
- Pederi aradım.
- Babamı çağırdım.

I called my father.

Geçtiğimiz Ocak ayında risk alıp babamı doğum gününde aradım

Last January, I took a chance and called my dad on his birthday,

Sen babamı öldürdün ben de bugün bunun öcünü alacağım.

You killed my father, and today I'll have my vengeance.

Babamı yeni bir araba alması için ikna etmeye çalıştım.

I tried to argue my father into buying a new car.

Bir defasında bir adam babamı öldürmek için eve geldi.

Once a man came to the house to kill my father.

- Ben gerçekten ailemi çok özlüyorum.
- Gerçekten anne ve babamı çok özlüyorum.

I really do miss my parents a lot.

Her şeyi geç, bu adam bir keresinde benim babamı öldürmeye kalkıştı.

After all, this is a guy that tried to kill my dad at one time.

- Lütfen haftaya babama gitmeyi unutma.
- Lütfen önümüzdeki hafta babamı ziyaret etmeyi unutma.

Please remember to see my father next week.