Translation of "Tuğla" in English

0.077 sec.

Examples of using "Tuğla" in a sentence and their english translations:

- Tuğla duvar kendiliğinden yıkıldı.
- Tuğla duvar kendiliğinden çöktü.

The brick wall collapsed on itself

Nereden tuğla satın alabilirim?

Where can I buy bricks?

Biri benim pencereme tuğla attı.

Somebody threw a brick through my window.

- Tom tuğla kalınlığında bir kitap okuyordu.
- Tom tuğla gibi bir kitap okuyordu.

Tom was reading a brick-thick book.

O ev tuğla ile inşa edilmiştir.

That house is built of bricks.

Tom'la konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.

Talking to Tom is like talking to a brick wall.

Tom tuğla satan bir firma için çalışıyor.

Tom works for a company that sells bricks.

Marangozluk ve tuğla duvar örme el işçiliği örnekleridir.

Carpentry and bricklaying are examples of manual labor.

O dinlemeyecektir. Onunla konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.

He just won't listen. Talking to him is like talking to a brick wall.

Evin arkasında ekmek pişirmek için bir tuğla fırın var.

Behind the house there is a brick oven for baking bread.

Sokağın sonunda sol köşedeki tuğla cepheli beyaz bir evde yaşıyorlar.

They live in a white house with a brick facade on the left at the end of the street.