Translation of "Metal" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Metal" in a sentence and their portuguese translations:

Mikroskobik metal parçaları

peças de metal microscópicas

Metal soğuyunca büzülür.

O metal se contrai quando é resfriado.

Bu metal bir kutu.

É uma caixa de metal.

Kalsiyum bir alkali metal değildir.

Cálcio não é um metal alcalino.

İnsanlar, metal gibi, sadece yüzeyde parlar.

As pessoas, como os metais, só brilham na superfície.

Evet, aşağıda kesinlikle metal bir şey var.

Sim, há mesmo ali algo metálico.

Metal kaşıklar, genellikle paslanmaz çelikten imal edilmiştir.

As colheres de metal são geralmente feitas de aço inoxidável.

Tom bir heavy metal grubunda gitar çalmaktadır.

Tom toca guitarra em uma banda de heavy metal.

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

Encontrei um grande portão de metal que tentei trepar e saltar

Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.

E com metal ferrugento, ainda é pior. É assim que se apanha tétano, com a ferrugem.

Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.

Já que isto não é o que procurávamos, precisamos de outro plano.

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.

Temos de ter cuidado porque há muito metal exposto e é afiado e ferrugento.

Süperiletkenlik, bir metal elektrik akımının akışına karşı tüm direncini kaybettiğinde meydana gelir.

A supercondutividade ocorre quando um metal perde toda a resistência ao fluxo de corrente elétrica.

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.

Há quatro latas de lixo na escola: uma para papel, outra para plástico e duas outras para vidro e metal.