1. Home
  2. Translation in context
  3. French-Turkish
  4. Blond

Translation of "Blond" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Blond" in a sentence and their turkish translations:

Il est blond.

O sarışın.

Tom est blond.

Tom bir sarışın.

Je suis d'un blond naturel.

Ben doğal sarışınım.

Qui est ce grand blond ?

Bu uzun boylu sarışın adam kim?

- Elle teint ses cheveux en blond.
- Elle a teint ses cheveux en blond.

O, saçlarını sarıya boyadı.

- Il a les cheveux blonds.
- Il est blond.

Onun sarı saçı var.

Portez ce vieux whisky au juge blond qui fume.

- Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
- Pijamalı hasta yağız şoföre çabucak güvendi.

Piotr a les cheveux noirs tandis que Lech est blond.

Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.

Tom s'est rasé la barbe et teint les cheveux en blond en espérant que les gens ne le reconnaîtraient pas.

Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.