Examples of using "Pobreza" in a sentence and their turkish translations:
Birçok ülke yoksullukla ilgili sorunlar yaşıyor.
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
deprem öldürmez fakirlik öldürür diye
İnsanlar yoksulluğa karşı mücadele etti.
yoksulluk cahillik hepsi vardı bu filmde
Bazı insanlar yoksulluğu suç nedeni saymaktadır.
kurtarmaya çalışan yaşlılar kaldı.
ve yoksulluğu yarıdan fazla azalttı.
Çavdara yoksulluk tahılı denirdi.
O, babasının fakir olmasından utanç duyuyordu.
Yoksulluk bazen insanları suç işlemeye tahrik eder.
yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.
Yoksulluk bütün kötülüklerin kaynağıdır.
Yoksulluk bütün ahlaksızlıkların anasıdır.
45 milyondan fazla Amerikalı fakirlik içinde yaşıyor.
Kanada'daki her yedi kişiden biri yoksulluk içinde yaşıyor.
Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.
Yoksulluk ön kapını çaldığında sevgi arka kapıdan kaçar.