1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Portuguese
  4. Kolu

Translation of "Kolu" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Kolu" in a sentence and their portuguese translations:

Kapı kolu kırık.

A maçaneta da porta quebrou.

Tom bir kolu çekti.

Tom puxou uma alavanca.

Ahtapotların sekiz kolu vardır.

Os polvos têm oito braços.

Onun kolu yağlı tavaya dokundu.

A manga dele encostou na frigideira engordurada.

Ahtapotun kaç tane kolu var?

Quantos braços tem um polvo?

Mary'nin protez bir kolu var.

- Maria tem um braço protético.
- Mary tem um braço protético.

Onun kolu benimkine hafifçe çarptı.

O braço dela roçou-se no meu.

Bu sanki... Bir insan iskeletinin kolu!

Parece... Parece um braço humano esquelético.

Sami'nin sağ kolu altı yerden kırıldı.

O braço direito de Sami foi quebrado em seis lugares.

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

E à medida que o tentáculo crescia, recuperava a confiança.

O her hareket ettiğinde yaradan dolayı tüm kolu ağrıyordu.

Toda vez que ele se movia, seu braço inteiro doía por causa de uma ferida.