Translation of "Bahsettiğini" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bahsettiğini" in a sentence and their english translations:

Neden bahsettiğini bilmiyorum.

- I don't know what you're referring to.
- I don't know what you are referring to.

Ondan bahsettiğini hatırlamıyorum.

I don't remember you mentioning that.

Kimden bahsettiğini biliyorum.

I know who you're talking about.

O neden bahsettiğini biliyor.

He knows what he's talking about.

Neden bahsettiğini gerçekten bilmiyorum.

I really don't know what you're talking about.

Tom'un neden bahsettiğini düşünüyorsun?

What do you think Tom was talking about?

Neden bahsettiğini merak ediyorum.

I wonder what you were referring to.

Tom'un neden bahsettiğini bilmiyordum.

I didn't know what Tom was talking about.

Tom'un sana benden bahsettiğini sanıyordum.

- I thought Tom told you about me.
- I thought that Tom told you about me.

Tam olarak kimden bahsettiğini biliyorum.

I know exactly who you're talking about.

Geçen hafta ondan bahsettiğini düşünüyorum.

I think you mentioned that last week.

Tom Mary'nin neden bahsettiğini anlamadı.

Tom didn't understand what Mary was talking about.

Tom, Mary'nin neden bahsettiğini bilir.

Tom knows what Mary is talking about.

Ben hâlâ neden bahsettiğini anlamıyorum.

I still don't understand what you're talking about.

Onun neden bahsettiğini bildiğinden kuşkuluyum.

- I doubt he knows what he's talking about.
- I doubt she knows what she's talking about.

Onun neyden bahsettiğini tam olarak biliyorsun.

You know exactly what she's talking about.

Tom neden bahsettiğini tam olarak biliyor.

Tom knows exactly what he's talking about.

Tom'un tam olarak neden bahsettiğini bilmiyordum.

I didn't know exactly what Tom was talking about.

Onun neden bahsettiğini bilmiyormuş gibi davrandı.

She pretended like she didn't know what he was talking about.

Tom'un kaç para kazandığından övünerek bahsettiğini duydum.

I heard Tom bragging about how much money he made.

Tom, Mary'nin neden bahsettiğini bilmiyormuş gibi davrandı.

Tom pretended like he didn't know what Mary was talking about.

Tom, Mary'nin neden bahsettiğini bilmiyormuş gibi yaptı.

Tom pretended he didn't know what Mary was talking about.