Translation of "‎長い間" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "‎長い間" in a sentence and their turkish translations:

長い間彼女をまった。

Uzun süre onu bekledim.

トムと僕は長い間友達。

Tom ve ben uzun bir süre arkadaş bulunuyoruz.

長い間、首都はクスコだった。

Onların başkenti yıllarca Cuzco idi.

彼は長い間待っていた。

O, uzun süredir bekliyordu.

長い間、待ってたんだぞ。

Uzun zamandır seni bekliyordum.

長い間ボストンに居ましたか?

- Boston'da uzun süre bulundun mu?
- Uzun zamandır Boston'da mıydın?

私は長い間待たされた。

Uzun süre bekletildim.

彼は長い間、だまっていた。

O, uzun bir süre sessizdi.

長い間歩いたので疲れた。

Uzun yürüyüşümüzden sonra halsiz düşmüştük.

長い間彼から便りが無い。

Uzun bir süre ondan haber almadım.

彼女は長い間病気でした。

O uzun zamandır hastaydı.

私は長い間、彼女を待った。

Uzun bir süre onu bekledim.

その部屋は長い間空っぽだ。

Oda uzun süredir boş.

彼女は私を長い間待たせた。

Beni uzun süre bekletti.

彼は私達を長い間待たせた。

Bizi uzun süre bekletti.

私たちは長い間の友人です。

Biz uzun bir süredir iyi arkadaşız.

長い長い間私は待たされた。

Çok uzun süre bekletildim.

トムはメアリーを長い間待っていた。

Tom uzun süre Mary'yi bekledi.

彼女は彼を長い間待たせた。

Onu uzun süre bekletti.

- 彼らは彼から長い間便りがない。
- 彼らには長い間彼から便りが無い。
- 彼は長い間彼らに手紙を書いていませんでした。

O, uzun süre onlara yazmadı.

長い間そんな記憶を闇に葬り

Anıları yıllarca bastırdım,

テッドは長い間彼女を待ちました。

Ted onu uzun bir süre bekledi.

長い間努力して私は成功した。

Başarmadan önce uzun süre denedim.

私たちは長い間会っていない。

Biz birbirimizi uzun bir zamandır görmedik.

彼女は長い間その件を考えた。

O uzun bir süre konu üzerinde durdu.

ジェーンは長い間黙ったままだった。

Jane, uzun bir süre sessiz kaldı.

私は彼女を実に長い間待った。

Gerçekten uzun bir süre onu bekledim.

‎長い間 絆を育むのは ‎母子だけだ

Sadece analar ile yavruları yakın ve uzun süreli ilişki sürdürür.

その財宝は長い間隠されていた。

Hazine uzun zamandır gizli kalmış.

その橋は長い間使われていない。

O köprü uzun süredir kullanım dışıdır.

長い間お待たせしてすいません。

Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.

スミス私とは長い間の知り合いです。

Bay Smith ve ben uzun süredir birbirimizi tanıyoruz.

彼は長い間天井を見つめていた。

Uzun süre tavana baktı.

私は長い間ここに住んでいます。

Uzun zamandır burada yaşıyorum.

私達は長い間公園で待ちました。

Parkta uzun bir süre bekledik.

私たちは長い間彼を待っていた。

Uzun bir süredir onu bekliyorduk.

トムは長い間病気で寝込んでいる。

Tom uzun süredir yatakta hastadır.

彼からずいぶん長い間便りがない。

Yıllardır ondan duymadım.

長い間彼に会いたいと思っていた。

Uzun süredir onunla tanışmak istiyorum.

長い間君に会いたいと思っていた。

Uzun süredir seni görmek istiyordum.

わたしは長い間ここに住んでいる。

Uzun zamandır burada yaşıyorum.

彼は長い間そのホテルに泊まっていた。

Uzun süre otelde kaldı.

長い間待たせてすみませんでした。

Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.

あなたがたは長い間話しましたか。

Uzun süre konuştun mu?

彼らには長い間彼から便りが無い。

Ondan uzun zaman haber alamadılar.

私は長い間待たされるのは嫌いだ。

Uzun süre bekletilmeyi sevmem.

長い間いることになるかもしれない。

Uzun bir süre burada olabilirsin.

彼女は長い間立って私を待っていた。

Uzun bir süre beni bekleyerek durdu.

私は長い間たばこを吸っていません。

Uzun zamandır sigara içmedim.

これは私が長い間欲しかったものだ。

Uzun zamandır istediğim budur.

くじらは長い間水に潜っていられる。

Balinalar uzun süre su altında kalabilir.

長い間さがしていた本が見つかった。

Uzun süredir aradığım kitabı buldum.

私たちは長い間その街を訪れなかった。

Uzun süredir kenti ziyaret etmek istiyoruz.

長い間お待たせして申し訳ありません。

Seni bu kadar uzun süre beklettiğim için üzgünüm.

私は長い間臥薪嘗胆の苦しみをなめた。

Uzun bir süredir aşırı zorluklar altında mücadele ediyorum.

私は 長い間その出来事を忘れていました

Bunu uzun bir süre unutmuştum.

彼らは私たちを長い間外で待たせ続けた。

Bizi uzun süre dışarıda beklettiler.

彼は長い間貧しかったが今は裕福である。

O uzun süredir fakirdi ama şimdi varlıklı.

彼女はとても長い間一人で暮らしている。

- O yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllarca yalnız yaşadı.
- Yıllardır yalnız yaşıyor.

私は長い間、画家になりたいと思っている。

Uzun süredir ressam olmak istiyorum.

なぜなら私は昨日長い間勉強したからです。

Çünkü dün uzun bir süre çalıştım.

彼は長い間きちんとした食事をしていない。

O, uzun süredir iyi bir yemek yemedi.

私達はその問題について長い間話し合った。

Uzun bir süre sorunu tartıştık.

- 長い間、待ってたんだぞ。
- ずっと待ってたんだ。

Uzun zamandır bekliyorum.

その村人たちは長い間電気無しでやってきた。

Köylüler uzun süredir elektriksiz yaptılar.

長い間ずっと雨がなかった後昨日雨が降った。

Uzun süren bir kuraklıktan sonra dün yağmur yağdı.

私は長い間彼女から便りをもらっていません。

Ben uzun bir süre ondan haber almadım.

あなたは長い間そこに滞在するつもりですか。

Orada uzun süre kalacak mısın?

友達が現われるのを長い間待つといらいらする。

Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum.

イギリスは、長い間私が訪問したいと思っていた国です。

İngiltere uzun zamandır ziyaret etmek istediğim bir ülkedir.

彼は長い間彼らに手紙を書いていませんでした。

O, uzun süredir onlara yazmadı.

彼女は庭へ入ってきて、長い間木を眺めていました。

Bahçeye girdi ve uzun süre ağaçlara baktı.

アリスがそんなに長い間黙っているなんて変だと思う。

Sanırım Alice'in böyle uzun süre sessiz kalması tuhaf.

私たちはずいぶん長い間お互いに会っていません。

Uzun bir süre birbirimizi görmedik?

これですか、あなたが長い間欲しがっていたものは。

Bu senin uzun zamandır istediğin şey mi?

これがまさに私が長い間欲しいと思っていたカメラだ。

Uzun zamandır istediğim fotoğraf makinesi budur.

しかし、彼は長い間恥ずべきままではありませんでした。

Ama uzun süre utanç içinde kalmadı.

トムはかなり長い間、ボストンの近くで小さなバーを経営していた。

Tom, oldukça uzun bir zaman Boston yakınında küçük bir bar işletti.

お元気ですか?もう長い間、お目にかかりませんでしたね。

Ne haber? Son karşılaştığımızdan beri uzun zaman oldu, değil mi?

ジョンのおばあさんは長い間病に伏せていたが、亡くなった。

John'un büyükannesi uzun bir hastalığın ardından vefat etti.

- 長くお待たせしてすみませんでした。
- 長い間、待たせて申し訳ございません。
- あなたをこんなに長い間待たせてすみません。
- 待たせちゃって、ごめんね。

Üzgünüm sizi beklettim bu kadar.

- ビルには長い間あっていない。
- もう長いことビルとは会っていない。

Ben uzun bir süredir Bill'i görmedim.

彼女はまるで長い間病気であったかのような顔つきであった。

O uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.

長い間あなたには会っていません。たまには会いに来て下さい。

Uzun süredir seni görmedim. Ara sıra beni görmeye gel.

これこそまさに長い間私が訪ねたいと思っていたところです。

Aha, işte ne zamandır ziyaret etmek istediğim o yer.

こここそまさに私が長い間訪れたいと思っていたところです。

Burası tam uzun süredir ziyaret etmek istediğim yer.

- すみません、お待たせしました。
- 長くお待たせしてすみませんでした。
- 長い事お待たせしてすみません。
- 長い間お待たせして申し訳ありません。
- 長い間、待たせて申し訳ございません。
- こんな長い間待たせてごめんなさい。
- こんなに長いこと待たせて申し訳ありません。
- あなたをこんなに長い間待たせてすみません。

Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.

- 私は長い間ここに住んでいます。
- 私は以前からここに住んでおります。

Uzun süredir burada yaşamaktayım.

長い間お便りしなかったことをあなたにおわびしなければなりません。

Sana uzun süre yazmadığım için özür dilemeliyim.

- 私は長い間たばこを吸っていません。
- 私は長いこと煙草を吸ってないんだ。

Yıllarca sigara içmedim.

長い間、雨が全然降っていません。つまり、4月の初めから降っていないのです。

Uzun zamandır hiç yağmur yağmadı; Aslında, nisan ayının başından beri yağmadı.

- 長い間お待たせして申し訳ありません。
- あなたをこんなに待たせて、すみません。

Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.

- 彼には随分長いこと会っていない。
- 私は長い間彼に会っていない。
- 久しく彼に会わない。

Ben uzun bir süre onu görmedim.

列に並んで長い間待たされた後、身分証明として正式な出生証明書が必要だといわれた。

Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.

- 長い間手紙を書かなかったことを許してください。
- 久しく手紙を書かなかった事をお許し下さい。

Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.

もしあなたが話の途中とか社交の場で長い間黙っていると、アメリカ人はあなたに話させようと努力する。

Eğer bir konuşma sırasında yabda sosyal bir ortamda uzun bir süre sessizsen, Amerikalılar seni konuşturmaya çalışacak.

More Words: